BİLEYükü kaldı geride giderek ağırlaşan kahreden yaşanmamışlığın, yitirilen zamanın içinde farkına varamadan bile Bir sis çökmüş olmalı yüreklere, nicedir gözlenmez oldu artık sevgiliyi kutsayan sevda, aşk esen kasırgalar ve hatta rüzgâr bile Sitem etmek ama kime? yırtılırcasına sevda ile bağırışı yüreğin ve o gözlerdeki melankoli duyulur olmaz hiç mi yankı bulmaz sağır yüreklerde, hiç mi arzulanmaz bir kez bile? - Suskunluklar boşuna değil - Yalnızlığın biricik sevgilisi gece, sessiz feryâdın simsiyah karaltısı sığınılan, hep üşüten dost, avutamaz olur yıllar yılı huzura kucak açsa bile Uyku zamanları şafak vaktine ayarlı sabah ezanının sabâ ezgisinde hafifleyen bedenlerin ağırlığında kapanıyor göz kapakları, yani hiç değilse rüyalar bir kapı açsa bir hayal salıncağı ve sallayan biri mesela, yeterliydi mutluluk salıncağındayken uyanabilmek bile Olmayan sevgilinin olmadığı yaşamdan artık son bir vasiyet kalır geriye, bir kaç dost uğurlamasında omuz hizasında taşınmak son kez, unutulmak acımasızca sonra bir daha asla anımsanmamak ne sessizliğinde toprak kokusunun ne artakalan zamanın sonsuzluğunda bile Minik duygu esintisinden yoksun var olamadan yok olmuş taşa kazınmış bir isim ’o’ sadece Telaffuz edilmeyen hiç, bir dudakta bile Mustafa Fahlioğulları - Temmuz 2013 |
................................. Saygı ve Selamlar.