Hasretin Gözyaşları
Hasretin Gözyaşları
Bir hastalığın pençesinde Dört duvar arasında Soğuk bir oda kırık dökük yatak Lambadan yükselen cılız ışık altında Kolumda serum şişesi Gözlerimde hasretin kanlı yaşı Kalbimde yalnızlığın acısı Yattıkca bedenimin sızısı Sarıyor her yerimi Çocuklardan uzak yıllar aklıma geldikçe İçim yanıyor kor olmuş ateş gibi Hasretleri sarmış benliğimi Hasretlerinden günler eskittim Yalnızlığa talim ederim Bir ellerini uzatsalarda Sarılsalar bana yılların acısını çıkartırcasına Baba babacım deseler Yine kendimi avutuyorum boş hayallerle Bedenimi sarmış bir illet Ölüm vakti yaklaşırken Ölüm kokusu sinmiş Hastane odasının soğuk yatağında yine dalmışım Canlarıma yanmışım doyamamışım Kaç bayram kaç yıl geçti unuttum bilmem Resimlerine bakar ağlarım Babanız derki evlat hasreti Bu dünyada cehennem ateşinden farksız Günler gider ömür biter Benim yolum yakın günlerim sayılı Siz olun evlat hasreti çektirmeyin İyi bir eş vefalı anne olun Beni unutmayın Aklınıza gelirsem duanızı esirgemeyin Ben size haklarımı helal ettim Sizde bana helal edin canlarım Mis kokulu kuzucuklarım Sizi önce allaha sonra vatana Emanet ediyorum Şenol Alçınkaya |
Yüreğinize sağlık...