Aynı Tuval
Çıplak rapunzeller
Büyük yuvarlak bir pisliği amaçsızca yuvarlıyor Görüyorum. Savaşın ölü çocuklarının dizinde yatan tarafsız büyükler görüyorum. Birbiri üzerine sonsuz defa çizilen ölü renkli sert fırça darbeleri... Uyandım ki uyanmışlık bir sabah ezanı Soğuk betona köşesiyle basıyor zihnim Zonklayan minik ayaklar Serzenişlerinden tırmanır Ve ağlardım. Karla karışık şüphe... Ve ağlardım o hep bir miktar açık kapıdan içince Acısına naz yapan dirilik hissim... O ağlayışla bulanır özlem Sunulur huzura Aynı tuvalde karşılar ölüm ve doğum Aynı rengin aynı tonunda Huzur sunulur Özleme muhtaç bulanır Ve ağlarmışız Aynı rengin aynı tonunda |