Ay ışığında bir akşam
Akşam olmuş ay ışığı vuruyor yüzlerime
Işıl, ışıl parlıyor yıldızlar Bu mehtap bu güzellik yine de, fayda etmiyor düşlerime Çünkü fırtınalar esiyor içimde. Anılar birer, birer yoklarken gözlerimi Şaşkın, şaşkın bakıyor mehtabın yıldızları halime… Uyumak istiyorum Bırakmıyor ki anılarım uyusam yerimde Kiminde gözlerim dalıyor kiminde gözlerim doluyor Anıların… Her biri dün gibi duruyor belleğimde.. Çocukluğum mu, desem Gençliğim mi desem, yoksa okul yıllarım mı desem Her biri bir kâbus gibi çökmüş üzerimde.. Mesela biri var. Hiçbir zaman hatırlamak istemediğim bir hakikat o bende. Sanki kendini gözlerimin içine, içine sokuyor. Bu hakikat, Var gücüyle bir balyoz gibi iniyor, korku içindeki titreyen yüreğime. Sonra.. Küfretmek geliyor içimden kaderime, Kendime! İşte o hakikat aklıma geldikçe.. Kendimi mehtabın güzelliğine bırakıp, Mehtabın güzelliğini dinlemek istiyorum olmuyor.. Ilgıt, ılgıt esen meltemin esintisini içime çekiyorum /yine olmuyor.. Göğsüm şişip, şişip iniyor, Kalbimin atışları bir hoş, içimde bir boşluk! Ve yüzlerimde gülümseme yok, bakıyorum dalgın, dalgın gökyüzüne, Anıların hükmettiği gözlerimle… Birden bir ambulans geçiyor, İçim burkuluyor tüylerim dersen, diken, diken ayağa kalkıyor Siren sesinden. Bana bu bile bir geçmişi hatırlatıyor şaşıyorum bir zamanlardaki halime Ve şükrediyorum, Bana bu günleri gösterene… Yavaş, yavaş ağırlaşıyor gözlerim Geçmiş yılların yorgunluğu varken üzerimde Meğer çoktan dalmışım, Bir uyandım ki, üşüyorum uyuyup kaldığım yerimde. 22 Haziran 2013-07-22 Ahmet Yüksel Şanlı er |