Şehir ve sen
Herkesin bir hikayesi var
"Yazılsa roman olur" -Film olur- İyi bir kadronun eline düşse hikaye Oskar olur Altın olur Gümüş olur ... Ben bu şehre Küçük bir hile ile gelmiştim Sen yoktun o zamanlar Doğmamıştın Okul müdürü Belini tutarak "Bittin sen"dediğinde Haritada van ı arıyordum Van o zamanlar Allah ın siktir ettiği bir yer Yani ne sırrı sı var o zamanlar ne hasip i Allahtan teyzem sağlıkçı da Uydurdular bir astım raporu Neymiş Deniz havasına ihtiyacı varmış En iyi deniz bu şehir de ... Şimdi bir tepeden seyrettiğim şehir O zamanlar küçük bir kasaba Mesela bak Şu cumhuriyet meydanıyla Konya altı arası Tenha Issız bozuk bir yol Ve sen hala yoksun Doğmamışsın ... Bu şehre defalarca geldim gittim Her seferin de çirkinleşti Her seferin de beton Göç Sıcak Rutubet Kan çeker derler ya Kader de öyle Başörtülü Ufak tefek Gözleri sürmeli Tam da şarabı kafama diktiğim anda Çıkıverdin karşıma Ben ellisine merdiven dayamışım hayatın Sen daha ilk baharında ... Gülüyorum hatırladıkça Bütün olumsuzlukları toplamışız Ne kadar "olmaz"ı varsa hayatın İki yanı keskin bir kılıç gibi Yatırmışız aramıza Diyorsun ki bir gün "Benim hatırım için Bir kere cuma namazı kıl Sevmezsen kılma bir daha" -Sevmezsem kılmam bak "Sevmezsen kılma tamam" ... O cami işte şurda Bakış açımın içinde Aşağıda ... Senin oturduğun ev daha güneyde Ben kuzeyde Aynı şehirdeyiz Aynı şehir de Varsın bu sefer Yaşıyorsun Bir garip Bir tuhaf Bir acaip hikayenin içinde Şehre baktıkça sen Seni hatırladıkça allah geliyor aklıma-nedense- ... Sevmek elimiz de değil ki gülüm "İstediği zaman açar Kapatır istediği zaman kapıları" Seni özlemek elim de ama Seni hatırlamak elimde Zaten bilmiyordum namaz kılmasını Ama elimde sarhoş olmak Günaha batmak elimde savrulmalar temmuz 2013 |