Telinden Yaş Damlar Çalınan SazınYanık bir türküyse, dillerde coşan Yaren sofrasında, dinleyen ağlar Ebedi sevgiye, aşk ile koşan Aşığın dilinde, sel gibi çağlar Gönlünün dağında, karaysa yazın Telinden yaş damlar, çalınan sazın... Tutturup bir ağıt, ince telinde Gül dalında öten, bülbül misali Fırtına ekip de, biçip yelinde Yolunda çürüyen, bir gül misali Kanaat olmuşsa, çok ile azın Telinden yaş damlar, çalınan sazın... Kirpikler eriyip, yaş ile şaşar Selinde fer yoktur, akan yaşının Mızrabın tının da, hasretlik yaşar İlacı türküdür, dertli başının Sahibi yok ise, ettiğin nazın Telinden yaş damlar, çalınan sazın... Yol olur yaylalar, vaha gildersin Azığın bir çıkın, kuru ekmektir Alemlere dalıp, şaha gidersin Dervişlerin zikri, çile çekmektir Tek mevsimin olur, kış ile yazın Telinden yaş damlar, çalınan sazın... Aşkının od’una, tutulur diller Hasbıhal edersin, sade sazınlan Haline ağlayıp, giderler eller Baş başa kalırsın,Hak’ka nazılan Geceler soğuyup, olur ayazın Telinden yaş damlar, çalınan sazın... |