Kadük Bey
Bir varmış bir yokmuş
Bir bey varmış Bir de rey Reyle bey yapışmış Antetli kâğıt gibi etiketine Lakin bunu hüner sanışla bey Gelmişe gitmişe, boy kapışmış Suyu geçerken tirit Olurken rehberi ifrit Öfkesiyle cini İmanıyla kini Vermiş eline üç zarf Demiş: -Bilirim bu ikbal Seninle çok sürmez Ama riyasetle de oldun hak Sıkışırsan sırayla Tek tek Verdiğim zarflara bak... Günü yatmış abada batmış Geceyi akşamdan Gündüzü sabahtan satmış Kendisiyle barışık, öfkesiyle karışık Anlamdan kinayeyim Ben bir lütfu inayeyim dermiş… Ne var ki yastığa Baş konurda olmazmış mışıl mışıl... Uyuyunca olmuş fısılla, tısıl tısıl... Vesveseleriyle sabaha tadı kaçınca Zarftan birinciyi açınca: Bozuk mu gitti işin Koy kerrakesini başına ibişin Bak oğlum senden önceyi kötüle Bunlarla milletin kafasını ütüle Tavsiyeye uymuş Sanmış ki çare, buymuş Elbette bir zaman Söylemi zarfın huzurunu duymuş Bu demde de kursağı açmış Rantla Üsküdar’a kaçmış Lakin antetli bey Sirkesini etrafına saçmış Antetli beyin Olmuş memleketi ayakta Ekâbir olmayan nekabirleri Geçirmişse bir bir halkı dayakta Millet bilmiş ki, giyinmekle Elbet kurtuluşu vardı şayakta Bakmış bir cinnetine Bir de kararlılığı olan milletine Mazi vardı şayakta Hiçbir şey olmuyordu Geçiritmekle dayakta İş olacak gibi değil Mırın demiş Olmuş mırın kırın Açlık mı demiş? O an yıkılmış fırın Poşeti dolu gelen tırın Kalmak vardı altında Tüketilirken sıfırın Böylesi dolu kuşkudan Bit düşmüş kafasına kıfırın Yarılanla baş, çıkanla sadem Yetmeyince demiş, kıfır; vadem Kefenimi giyer Yine de isterim senden badem Bey bu çelişik hali icaptan Milletin iline Söylemce diline Vasılı vukuf olunca Yüzü astarsız gibiyse de Kendisiyle hicaptan Öylesine ürkmüş Yere yığılırken Pahanın ağırından Sanki samur kürkmüş Titrek el, fersiz göz Bundan başka olur mu söz? Almış eline ikinci zarfı Açmış okumuş harfi harfi -Âlem akıl bölüşürken Karanlık tezgâhıyla pota Düşüncelere koyarsın kota Söylemiyle aklı sıfır İkbale tümden mi aç geldin be kıfır? -Sıkı tutunursun hinine Pek mi sıkıştın sarılırsın sinine Yine yapıştırdın değil mi? Yalanı talanı imanı dinine? Bu da mı para etmedi kinine Yakın çevreni dola eline diline Elbet bununla da demiş Bir zaman içine geline Mühleti almış Yeni hayallere dalmış -Nasıl olsa halk unutuk Edivereyim şunlara bir nutuk. Derle, her kürsüye çıkmış Çıkmasına çıkmış da, kıfıra Halk sırtını dönmekten bıkmış Delinin azzığı tez biter Bakmış ki yok çaresi Dönmüş süklüm püklüme Antetli değeri… Sıfatı nazırla Gezinirken ileri geri Reçetesi hazırı hazırına Akıl etmiş zarfı Yine okumuş harfi harfi Aklına kazırla Diyormuş ki: Çabuk sen de böyle Üç tane zarf hazırla... 11.07.2013 Fısıl fısıl: Kendi kendisine fısıldar gibi oluşun uyku moduyla iç hesaplaşması. Kıfır: Öfke, kin ve tamahtan oluşan kişilik. Tısıl: ağır yük duyumu olan vicdan sıkıntısıyla iniler gibi olmanın iç çekmesi. |