b’aşka bir mevsim..dizkapaklarında asılı iken gitmelerin gölgesi henüz üşütmedi ve üşütecek zamanlara gelmedi tenin ki yüreğinde saklı tuttuğun bir düşü asarken kemikten mandallara çekilir içindeki deniz, çekilir mavisine mızıkçı seslerin içinden geçip. biz ki sevgilim olmayan sevgili; mevsimlere/ benzeyen yüzler ediniyorduk, her çıkılan yolculukta mevsimsiz… teğet geçerken mola yerlerini ve dil ucuma kadar gelmişken tam söyleyecekken adını sana ‘’yaz’’ dedim de terledi önce sırtım sonra avuç içlerini öptüm o akşam bütün adresler sana/ sadece sana çıkıyor diye aramadık belki de. polis karakollarının önünden geçilmedi ve bakılmadı bu yüzden hastanelere bir ilan asılmadı duvarlara gelişigüzel çekiyorduk AK/ciğerimize denizi çıkagelmiştin yine sen miydin o sahi? daha kısa saçlarıyla diz kapağının üzerine kamufle etmiş eteğini bir okul kaçağımı yoksa? bil/emiyorum… ne kadar b-akarsan b-ak ya da gör ne kadar uzAKsa yinede algısı eksik mesafe kadardır yanındaki… tılsımı yitik bir kelime kadar belirgindir her şey… ve ANlık söylenmiş bir yalanın sahipsiz kalması gibi iki kişilik trajedide. . haklıydın çokça belki de bu yüzden vazgeçtik saksılardan ve anlamlarından çiçeklerin gül-üm bu yüzden dönemedik doğaya ki saklanılan bir gerçeğin/ gerçeğim olduğunu düşünmekten bu yüzden anı-msa zamansız/zamanlardaydı herkes benzemeye kararlıydı kendisine yokluğunda; kanatları kapandı kapıların, harf harf/ izler sırtında yerin kitaplar yakıldı yüzleri çarpıldı duvarlara aynaların tartaklandı el konuldu ve asıldı ciğerlerimde koku/n… bir amaç insana bu kadar yakışıyordu değil mi? evet sendin odalarca aradığım her şey/ her şeyim ki gel/ama ama uzun sürmesin kimsesizliğin bu yüzden kaybetmek istemiyorum seni aynı kentte ve sevgili; toprak öper tabanlarının çıplağını.. uzay genleşir , boşluğuna almak için seni. güneş doğar tenine -Son -RA alır içine/ıslağına ve boğulur Firavun kum ve deniz derin/liğinde sen b’aşka bir mevsim olursun üşür kırıkları saçlarının ve ben yine gelirim… (…) |