Güneşi sağı verdim gözümün tan yerine
Köpeksi bir güneşte, bastırırken uykumu
Esniyordu kasavet, gözümün tan yerine, Başıma aşk düşeli, yitirdim ben ay kumu --Derin derin uykunun, o elinin körüne --Güneşi sağı verdim, gözümün tan yerine. Bıçak sırtı bir durum; ha düştü ha düşecek Ak-beyaz duygularım karardıkça pişecek, Güneşin ışıltısı, süzülüp üşüşecek --Ot kokulu yapağın, o meşin-si kirine --Güneşi sağı verdim, gözümün tan yerine. Düşlerimde seslenip, koca koca dağlara Göz yaşımı akıttım üzüm kokan bağlara, Denizlere yol verdim, selam saldım ağlara --Hayalin tazesini, saklar iken derine --Güneşi sağı verdim, gözümün tan yerine. Pamuksu bir uykunun, o keskin kancasına Gölge yapan güllerin, dikenli goncasına, Geçip giden zamanın, ’’eh işte’’ anca-sına --Çöl Mecnuna hasretken, Leylanın seferine --Güneşi sağı verdim, gözümün tan yerine. O çilli zerdalinin dibine uzanmışım Kelkit’in ırmağında bir acayip yanmışım, Dalgalı rüyalarda, hep o yari anmışım --Gençliğin son demine, iksirimin ferine --Güneşi sağı verdim, gözümün tan yerine. Son oruçlu halimin, o sonsuz sevabına Akıl sır ermez oldu, Mevla’nın hesabına, Şaşkınlık içindeyim, sabrımın asabına --Kendimi teslim ettim, evliyanın BİR’ ine Güneşi sağı verdim, gözümün tan yerine. ALİ OSMAN ARSLAN |