Sûkûtİstanbul’u duydum dün gece Ağlıyordu... Yaralı bir serçe görmüş Artık akmayan, eski bir çeşmenin yanında... Kimse duymamış serçenin iç çekişlerini, İstanbul’dan başka.... .......... Gecenin en karanlık saatlerinde, Küçük bir çocuk elini uzatmış Tutsun diye... Yüzünde zifiri korkudan bir gece varmış Hoyrat eller tutmuş, Küçücük elerini... Acıdan bir nehir ç(ağlamış) çocuğun gözlerinde Sokaktan ayak izleri silinmiş... Geç kalmış, içi yanmış İstanbul’un, Ağlamış.... ........... Yaşı epey geçkin bir adam Geçmişi ağır,geleceği yok... Son kez bakmış Yaşlı tezgahındaki, horoz şekerlerine... Rüzgar memleketinin kokusunu getirmiş Kırışmış yüzünün her kıvrımı Geçmişten hesap sormuş... Denize dökmüş yılgın bakışlarını İçindeki namelerini, Sakat bir martıya yüklemiş... Avucunda yırtık eski bir resimle, Yığılmış yere... Susmuş zaman susmuş, İstanbul ağlamış... Esra TÜRKER- Sûkût - İkibinonbir |
Geçmişi ağır,geleceği yok...
Son kez bakmış
Yaşlı tezgahındaki, horoz şekerlerine...NE ŞEKER SATIRLARDIR BÖYLE,,,sevgilerimle,,,,,,,,,,,,,