SONSUZLUĞU İSTEMEKTİ BENİ BÖYLE BİTİREN
Ruhların diyarından birbirine seslenir
Bakışların boşluğundan düşenler olur bir bir! Gözler kamaşır gibi bakar o ışıklara O ışıklar yanınca kaçışanlar sevinir... Bir yaprak düşer yere sonsuzluktan haberli Onun ruhunda da var epey delilik belli... Düşüp toprağın bağrına hissetme ümidiyle! Sonsuzluktan düşünce his kalırmı ki tende? Hissizleşen ruhları öldürüyor sonsuzluk! Ya da sonsuzluk istemek bitiren beni böyle... En güzelidir belki en güzeli onsuzluk Sen de sonsuzluk için düştün mü yere söyle? Odamın duvarları hangi demden vuruyor? Kalbim güm güm atarken beni tutan bişe var... Avucumun içinde çizgiler beliriyor Yüzüme yerleşiyor dünyadan haritalar! Uzun uzun yolculuklar yazılır kaderime... Sonsuzluk istemekti beni böyle bitiren Ya da sonsuzluk çağırdı beni soğuk tenine O ışığı görürüm kapı kapı üstünde! Kapılar açılıyor kapılar kapanıyor! Kimi güneşli gibi, kiminde bembeyaz kar Yırtılmayı bekleyen tül gibi ince bir zar... Tüllerin ardından gelir kokuşmuş bir kahkaha! Ve bir hayalet süzülür bedenimden içeri Ben ne zaman o ışıktan kaçmaktan vaz geçerim Sonsuzluk girer odama sular götürür beni Sonsuzluk istemekti beni böyle bitiren Sularla bedenimi mezarlara gömdüren Ilık bir meltemin beni, öptüğü bir geceydi! Sokaklarım ayaklanmış beni arıyorlardı... Karşıdaki evlerin camları çiçek gibi Çiçek gibi tüm ışıklar bir bir soluyorlardı... Karanlık kırmızıyla çalıyordu kapımı Korkmamıştım ürkmemiştim o ışık vurdu birden! Kapımı açtığım an gözlerim yanıyordu! Gözlerimi kapasaydım belki kurtulacaktım Ama sonsuzluğu istemekti beni böyle bitiren Dilime sonsuzluğu ne olmuştu düşüren? Sonsuzluğu istedin mi bir kere bitiyordun...! Ruhumu sattığım gün nefes alamıyordum Buruşuyordu tenim Saçlarım uzuyordu Uzadıkça ayaklarıma zincirler vuruyordu! Penceremden içeri kumlar uçuşuyordu Bir sahra ortasında buluyordum kendimi... Tamam artık bitti dedim...! Ama bitmedi işte... Sonsuzluğu istemekti beni böyle bitiren Yıldızların ışığında sekeratta bekleten Sonsuzluğu solumaya çalışmaktı tek hatam! Şimdi kokladığım şey acı ve yanık bir şey! Beni saklayamıyor küçük pembeli odam... Sonsuzluğu beklemekti beni böyle bitiren Gözlerimin şahitliğinde gözyaşları derdiren... |