İKRAİKRA "İkra" Allah’ın verdiği renklere boyandı insanoğlu İbrahim’e körüklenen od, sıcaklığından utandı Serin sulara döndü Gönüllere katre katre döküldü Ağaç kütüklüğünden hicâp etti de Selâmet sularda oynaşan balık oldu Peygamberler, evliyalar diyarında Kutsal toprakların gönül komşuluğunda Nemrut’un zulmünün gürlediği dağda Eyyub’un canına düşen kurdun rızkında Kalbine düşmüş imanın tükenmeyen sabrında Kuyulardan şifa taşıran rahmetin kutsiyetinde Seslenip durur mağrur kent Zülkâreyn’in ayağını bastığı yerde Şair Nabi’nin hikmetli şiirlerinde Abdurahman bin avf’ın cennetle müjdelenen bedeninde Harrani’nin inananlarla dolup taşan evinde Tarihin mistik sesini solur bu kent İkra Derin bir inanışa açtım gözlerimi Kudüs’ün ellerinden tuttum ellerini Meryem’in karnında Besmele’ye uyandı İsa Ve bir şehir uyandı Bir mübarek bebeğin mucize doğumuna Kervanlar geçiyor toprağın göğsünden Ayakları adım adım inkâra Karınca selinde insanoğlu Ve temaşasında Kabülüne yattığı cahiliye devrinin yıkılışına Bedevi özlemlerin kursağında Gülüşlerine bulanmış kan kızılında Zulmün ayak izi var tarihin sayfalarında İkra Musa’nın asasını vurduğu çağda İsmail’in topuğunun değdiği yerde kaynayan şifada İmanın nadasında yürekler bereketle doldu Ki İblis’ in kol gezdiği akıllarda Ebabil’in gagasından düşen hezimette Allah’ın hikmetlerini hatırla Yer kabuğu yarılsa Dağlar yürüse İnkârından vazgeçer mi insanoğlu İnanır mı göklerin ve yerin nuruna Yoksa bir azaba günah mı büyütür İkra Aşk kapısında Mekke’nin ak yüzünde Dirilişe el-hak! İdrak ve şuurunda tevhidin Diz çökmüş yüreği İkrarında dilin ve teslimiyetinde ruhun Gökleredir pir-ü pak yolu Gönlü semazen putların kırıldığı güne Yeryüzünde güneşin ve ayın kardeşi filiz verdiğinde Berraktır dudağıyla içtiği nefsi Ve bağışlanmayı diledi nesli Lokması helal bir ömrü, uğruna serdi İkra Yusuf’un kör kuyusu Züleyha’nın kan yaşında Yakup’un gözleri derman arayışında Kardeşler Mısır’ın can pazarında İlâhi tecelli iner Firavun’un zindanlarında Sabır sevincin anahtarıdır parmaklıklar ardında Yürek Rahman kapısında Secdeye iner alınlar Rükusunda hayatın Son bulur tüm sancılar İkra İnsanoğlu varlığının mahşerinde Günahları meleklerin defterinde Sorgu, sual, zulümlerin bedel kapısında Tüm hesaplar kapanır Allah katında NURGÜL OCAK |
her nefis farklı okur
kimi derki yunus gibi ''ilim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir''
kimi mevlana gibi ''hamdım piştim yandım''
kimi derki necip fazıl gibi ''bildim seni ey Rab bilinmez meşhur''
size de ikra ne güzel ilhamlarla gelmiş iman küfür mücadelesi varlığın sebebi var olmanın gayesi ile gelmiş
kutladım yürek sesinizi kaleminizi harika