RESSAM
Bir dut ağacı yalnızlığını çizdi
Şair tuvale, Üzerine doğmakta olan Yarım bir güneş, Kıyılarına beyaz umut yüklü bulutlar. Bir de dağların arasından Doğup gelen nehir Nehrin üstünde bir köprü, Köprüyü tamamlayan yol, Yolun ucunda Yalnızlığı tamamlayan bir ev. Alelade bir ev işte Ağaçtan duvarları, Taştan patika yolu, Önünde bir bank, Bankta bir kadının yalnızlığı. Kadında bir hüzün, Hüzünde anlatılmaya çalışan bir ömür Ve yaşlılığın yalnızlığı. Evin uzağına Bir de Çeşme çizdi şair, Yalnızlığın hemen yanında. Önüne bir göl, Gölün kenarlarına söğüt Söğütlerin arasında bir çoban, Elinde değnek olan yapayalnız bir çoban... Resmin en soluna Kaygılı bir geyik çizdi şair, Her çalıyı yırtıcı sanan.. Esintiyi çizdi bir de, Dağlardan büklüm büklüm inen Yapayalnız bir rüzgar Geyiğin altın tüylerinin Arasından süzülen Sakin bir lodos. Derenin dibinde Bir de tavşan çizdi şair, Derenin yalnızlığını anlatmak ister gibi, Yapayalnız bir tavşan... En alta da imzasını attı, Asıl yalnızlık buydu işte, O kadar resmin içinde Sade ve yalnız bir isim. ls |