HOŞÇA KAL EY SEVGİLİ
HOŞÇA KAL EY SEVGİLİ
İlk gördüğümde seni ey sevgili, Rüzgârın esrarlı, toprağın hünerliydi Benimse bıyıklarım yeni terlemiş, Yaşım on yediydi Kocaman gelmiştin bana, koca şehirdin Bilmeden içtiğim yeşil bir zehirdin Tophanede öylece seni süzerdim Dumanlı başınla deli ederdin Yeşil türben sanki benzerdi boncuğa Gel derdi Ulu camin içimdeki çocuğa Dağlarında yeşil bir başka dururdu Kalbim göğsüme küt küt vururdu O demlerde sevdim seni, oldum âşık Kaderimde tüm ipler Bursa’ya dolaşık Sana geldim de yar ördün kaderimi Aşkımdan mı ki bilmedin kıymetimi Dumanlı dağlarında çorak dolaştım Kuytularında çok kez ölümle savaştım Mazlum oldum bir gün aşka sataştım Sana da küsmeyi yakıştıramadım Şimdi Bursa’ya bir garip bakıyorum İçimden sızanları buraya yazıyorum Ey yârim, ey derdim, ey koca şehir Kocaman umutları yaktığım şehir Bağrına iki mezar açtığım şehir Ömrümü pula sattığım şehir Bahtımı kora attığım şehir Aşıma zehir kattığım şehir Koynunda dokuz yıl yattığım şehir Gün bitti. Artık gitme vaktidir Gün bitti artık gitme vaktidir ERTUĞRUL GÜVENDİK 05.07.2013 BURSA |
Şimdi Bursa’ya bir garip bakıyorum
İçimden sızanları buraya yazıyorum
Ey yârim, ey derdim, ey koca şehir
Kocaman umutları yaktığım şehir
Bağrına iki mezar açtığım şehir
Ömrümü pula sattığım şehir
Bahtımı kora attığım şehir
Aşıma zehir kattığım şehir
Koynunda dokuz yıl yattığım şehir
Gün bitti. Artık gitme vaktidir
Çok gezmenin kazandırdıkları kadar kaybettirdikleri de var. Bir kente alışmaya başlarken terketmek bu kayıpların en büyüğü olsa gerek. Tercihlerimiz bizi zaman zaman değişik seçimler yapmaya zorluyor. Veriğimiz kararlar bizi farklı yollara sürükleyebiliyor. Hiç beklemediğimiz bir anda kendimizi yeni bir düzen içinde bulabiliyoruz. Sahip olduğumuz hayatı riske atmadan yaşamak mı yoksa iflah olmayan bir merakla yeni dünyaların keşfine dalmak mı?
Bu kadar güzel dizelerde kendimi kaybediyorum...Yüreğinize sağlık...Şiirsiz ve sılasız kalmayınız... saygılarımla... peri