YEDİ KIRKBEŞ VAPURU
rengini bilmediğim
bir gözyaşı damlasıydı martıların çığlıklarına karışıp denize düşen bembeyaz köpükleri yuttu önce büyüdü büyüdü halka halka açıldı ve ta ufuk çizgisine kadar ulaştı el salladı vapurlarla yarışan çılgın adam geçmişin lacivert sularından o anda salıverdim kendimi saçlarımı savurarak güvertenin korkuluklarından yarıştım halkaların her biriyle sarhoşluğun her haliyle konuştukları dillere aşinaydım alabildiğine hüzün hüsran özlem hasret aşk sevda sevinç coşku yemin ant sabır zaman terk nefret... ufuk çizgisine varmama bir halka kalmıştı ki çizginin ortasında belirdi birden gözlerine sığınmıştı güneş gözlerim kamaştı heybetinden gülümsedi bana sıcacık gözlerim kapandı usulcacık |
......................................... Saygı ve selamlar.