ON SEKİZİMDE HENÜZ BIYIĞIM TERLEMEDEN
çocukca düşler kurup hayaler ile süslediğim dünya
henüz on sekizim de yağmalandı ne kaldı bize ne? bıktım yalandan ,kandan göz yaşından bıktım özgürlüğe kelepce vuran yasalardan bıktım aç gözlülerden bıktım palavradan gazete sayfalarından peşkeş çekilen saraylardan reklam için alta yatanlardan nedir bu ihanet ükalalık rezalet nerdir bu çektiğimiz insan denen hayvandan suçum ne ? henüz on sekizinde hayatı yaşamadan leş kargalarının yaşadığı yer yüzünde bulunmak mı? on sekizimde şafak söktü güneşe hasret gözlerimde bıyığım terlememişken kurudu sevgiye insanlığa muhtaç gözlerim ah gözlerim keşke görmeseydin bu günleri kör olsaydım keşke umudum tükenmezdi susuz kuşların gagasında dağlarım erimezdi toz gibi dağılmazdı yüreğim kan nehrin de fışkırdı içimde ölüm sevinin siz zebaniler zil takıp oynayın haysiyetsizler öldürdünüz içimdeki gülleri siz şerefi üç kuruş etmiyenler sevinin arık ne saatler ne zembelek nede takvim beni mutlu edebilir gülmez yüzüm gülmez açken çocuklar, sokkaklar çöpken nehirler zehirken içinde balık içim ölmüşken gülmez yüzüm gülmez canım yanıyor canım sıktıkca yüreğimi kirpik çöllerim yarıldı çatladı tenim aç nefresim fışkırdı asık yüzüm de çehrem toz duman perişanım ışıksız tenha gecenin koynunda daha on sekizimde henüz bıyığım terlemeden sevgimi kefene koyup taputa çaktınız lakin içimde ne aşk nede memleket sevdam terk etmedi beni İRFAN KÖKTEN |