AŞK ÇOK UZAKıssız kalmışsın en kalabalık mekanlarda gözlerini kaçırıyorsun sana yağmak isteyenlerden diyorsun ki cok kötüyüm ben kanını emmek için yaratılmış olabilirim belki de ruhuna sürekli yanan kırmızı ışık misali hiç sevmedim diyor dudakların hiç gelmedi gözlerim birileriyle gözgöze hiç dokunmadı ellerim ellerine acı çekmek istemiyordun belki ya da sevgiyi hiç tatmamıştın saygı duydugum üstadım diyor ki ’ask kavuşamamaktır’ niçin bu kadar dogru söylemektedir ki oysa ki seni cok seviyordum hergün dalıp boguluyordum mavi gözlerinde nefesimi tutamıyordum sana karşı hergece yazdığım intihar mektuplarım mürekkep tutmaz buruşmak için debelenmekteydi cünkü bırakma diyordu senin oldugu bu hayatı hayat vardı bir de sen sen vardın sadece tek başına yalnız umrumda degildi senin dışındakiler ama umrumdaydı senle olan herşey ama olmuyordu yine sarkılar acımı mı dindiriyordu yoksa yaralarımı kaldıran bir bıcak mıydı en köründen ben seni cok özledim biliyormusun terhis almış bir askerin annesine kavuşması kadar yıllardır birbirini görmeyen iki insan kadar sen ve ben zamirlerinin biribirine uzaklıgı kadar öyle baglanmışım ki sana kendimi unutmuşum sen olan derdimden ben seni seviyordum kalbime sıgmıyordu sözcükler haykırıyordum en karanlık yanlızlıklara cesurdum ufuk cizgisi maviydi gözlerinde öyle sevinclerim oluyordu ara sıra uzaktan bakmak bana yetmesede rahatlıyordum tek caremdn sen belki de dermanı olmayan bir hastalık gibi ama sözlerin zehir gibi yaralıyordu beni tedavi olucagım yerde daha da yayılıyordu sana olan hastalıgım bir kere sevdaya tutulmaya gör geceler yer değiştirirdi gözümde kapatırdım gözlerimi sen olurdun gündüzlermde |
seni gidi kene!
şaka bir yana
tebrik ederim...