(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
DİLİM İLE OYNAMAYIN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DİLİM İLE OYNAMAYIN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hocam Duyarlı yüreğinizi ve kaleminizi kutlarım....
BUDANAN TÜRKÇE Türkçe, Türkçe yazılır. Sanal Türkçesi’yle değil.
Öncelikle bu yazıyı okuyanlardan şunu rica ediyorum: Türkçemize sahip çıkalım.Titiz olurken itici olmamalıyız. Bir şeyin doğrusunu öğretmek mutlaka kavga etmeyi gerektirmiyor.
Ben Edebiyat ya da Türkçe öğretmeni değilim. Yazı yazarken çok hata yaptığımı da biliyorum. “Bak şurayı yanlış yazmış” deyip lütfen gülmeyin..Hatamın gösterilmesinden hiç rahatsızlık duymam ve memnun olurum.
Dil nedir: Dil, kültür unsurlarının başında gelir. Çünkü dil olmadan diğer unsurların meydana gelmesi mümkün değildir. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Her millet kainatı değişik şekillerde algılamış ve yorumlamıştır. Aynı zamanda dil kültüre ait bütün değerleri bünyesinde barındıran bir kültür hazinesidir. Bir dil, onu kullanan milletin kafa yapısını, nasıl düşündüğünü, zihninin nasıl çalıştığını ve mantığını ortaya koyar.
Gelelim BUDANAN Türkçe diline
slm : selam nbr : naber nrd : Nereden Asl : Aslınız nedir m : male (erkek) f : female (bayan) s.a : selamün aleyküm a.s : aleyküm selam kg : kolay gelsin demek hg : hoşgeldin demek hb: hoşbulduk demek s.ç.s : seni çok seviyorum s.s : seni seviyorum Kib :kendine iyi bak By by: bay bay Bişi: Bir şey Mrb: Merhaba
Bunları çoğaltabiliriz bu kısaltmaların farklı anlamları da olabilir.
Tarihimizle gurur duyuyoruz. Atalarımızla onur duyuyoruz. Türkçeye önem veren şahsiyetleri anıyoruz verdikleri değerleri yitiriyoruz.
Türkçeye önem veren şahsiyetlerin Başında Karamanoğlu Mehmet Bey, Kaşgarlı Mahmud, Ömer Seyfettin. Ziya Gökalp, Mustafa Kemal Atatürk ve bir çok Türkçeye önem veren Dilimiz hakkında gelişmesi için yazı yazan Türkçenin önemi ile ilgili kompozisyon hazırlayan, çocuklarımıza okulda Türkçe dersi veren öğretmenlerimizden özür dileriz..
Dünya dilleri arasında en güzel dilimizin içine yabancı kelimeler sokulduğu bir dönemde Türk milleti olarak kendimizde sanal dedikleri bu ortamda veya cep telefonları ile yazılan mesajlar veya yorumlarla Türkçemizi kat ediyoruz. Gelecek nesillerimizin gelecekleri ile oynadığımızın farkında değiliz..
Bu yazıyı yazmama vesile olan dün yaşadığım bir olaydır. Kısaca sizlerle paylaşmak isterim okuyunca düşünmemize düşününce de dilimizin nereye gittiğini anlarız..
Çalışmış olduğum iş yerinde yaşanan bir gelişme.
Çalışmış olduğum iş yerinin yan komşusu 12 yaşındaki torunu ile yanımıza geldi, doğal olarak selam verdi . -SELAMÜNALEYKÜM -Aleyküm selam . 12 yaşındaki bu kız cağız dedisine şu soruyu sordu Selamün aleyküm ne demek? Dedesi kızım Allah’ın selamını verdik dedi .. Kız gülerek dede; öyle denmezki ‘’SA ‘’desende olur. Dedesi o ne demek ? kız: selam demek. Dede: kim öğretiyor bunlar size? okuldamı öğreniyorsunuz . Kız: Hayır dede biz internette böyle konuşuyoruz. Ben konuya dahil oldum: Annen baban nasıl konuşuyor dedim verdiği cevap çok düşündürücü idi onlarda telefon mesajlarında böyle yazarlar dedi.!!! Bu olay sadece bir örnek değil.. Ailemizde kendi çocuklarımız bile kendi arkadaşları ile yazışırken ve bizler bile bir başkasıyla msn üzerinden yazışırken yukarıda belirtilen kısaltma yazıları yazmaktayız . Aslında ben bu yazıların hiç birini kullanmıyorum ve yazmıyorum, bir milletin ferdi olarak miletimin yapmış olduğu hataların içinde kendimi de görmek zorundayım.. Gül gibi SELÂMÜN ALEYKÜM dururken ‘’SA’’ Ne oluyor Güzel Türkçe dururken bu kelimeleri BUDAMAK ne oluyor? Büyük bir kederle belirtmeliyim ki, son 15-20 yıl içinde mili kimliğimizin en önemli unsurlarından biri olan dilimizin, tarihte eşi-benzerine nadir rastlanır bir bozulmaya maruz kaldığı apaçık bir gerçektir.
Diliyle bu kadar çok oynanan başka bir millet var mı bilmiyorum... Geçmişimizle aramızdaki bağları koparmak için zellikle bir gayret sarfedilmiş... Kısır anlamı kıt cümlelere hapsetmeye kimsenin hakkı yoktu ama malesef bugün ki halina bakılırsa malesef başardılar...
Anlamakta zorlandığım kendi öz dilim osmanlıcayı anlamayşım ne acı... Kendi tarihini kendi kaynaklarından okuyamayan kaç millet var...
Sevgili Kardeşim, Bize bizden gayri düşman da dost da yok.. Bunu idrak ettiğimiz ve düşmanlıkları geri püskürttüğümüz gün önümüzde hiç bir millet duramaz. İnşaallah...
Yaradan ömrünüze bereket versin, kaleminiz daim olsun ne güzel anlatmışsınız.
Almanya`da en büyük meselelerden biri de gençliğin maalesef Türkçe´yi düzgün konuşamaması. Bunda bizim hükümetlerimizin buradaki insanlara sahip çıkmamasının payı çok büyük. Ayrıca Almanlar`ın sinsice hazırladıkları asimilasyon oyunu.
Burada İsbarta`lı bir arkadaşım anlattı. Avusturya ve Fransa`da akrabaları varmış bunu ziyarete gelmişler. Avusturya`dan gelen çocuklar almanca, Fransa dan gelenler fransızca konuşuyorlar türkçe bilmedikleri için akraba çocuklarının anlaşa bilmelri büyükler araciligiyla olmus. Başka söze ne gerek.
Nasıl anlatayım derdimi gardaş Kimse anlamıyor dilimi benim Az almanca, az türkçe başabaş Hand uzattım gel tut elimi benim. (Hand: almanca el demek)
Yusuf Bey Kardeşim, İlginize teşekkür ediyor, muhabbetle selâmlıyorum.
Almanya'daki ve Avrupa'nın diğer ülkelerindeki Türklerin durumunu çok iyi anlıyorum. Allah C.C. nasip etti 1989 Eylül ayından 1995 Haziran sonuna kadar Türkçe ve Türk Kültür Dersleri Öğretmeni unvanı ile oralarda yeni yetişmekte olan yavrularımıza hizmet etme imkânı buldum.
Çocuklara sürekli şunu söylüyordum:
"Benim anlamamam için Almanca kelimeleri Türkçenin içine serpiştiriyorsunuz, Alman öğretmenlerinizin anlamaması için de Türkçe kelimeleri Almancanın içine serpiştiriyorsunuz. Siz, çok yakında karma bir dil yaratacaksınız. Bunu yapmayın. Siz önce kendi ana diliniz olan Türkçeyi gerçekten doğru öğrenin, kullanın. Göreceksiniz ki Almancayı o zaman daha iyi anlayacak ve konuşacaksınız."
Görev süremin dolmasından sonra yurda döndüm ve mesleğime devam ettim. Şimdi emekliyim.
Halen daha oradaki öğrencilerimle irtibatımı sürdürüyorum internet kanalıyla.
Zaman zaman öğrencilerim bana: “Hocam, o zamanlar bize ne kadar sabırlı davranmışsınız ve ne kadar güzel şeyler kazandırmışsınız. Sizin bize verdiğiniz öğütlerin kıymetini şimdi daha iyi anlıyoruz ve kendi çocuklarımıza uyguluyoruz.” Diyorlar.
Kendi dilimizi kendimiz yaşatmaya gayret etmezsek, başkaları bizi bir kaşık suda boğmakta tereddüt etmez.
Dilimizi dilim dilim edip Milletimizi dilimlemek ve kolayca yutmak isteyenlerin oyununa gelmemek için dilimize elden gelenin daha fazlasını yaparak sahip çıkmalıyız. Yoksa kaybedenin kim olacağı gün gibi aşikar...
Halil Bey Kardeşim, Fertleri, birey olmaktan çıkarıp millet olarak birbirine bağlayan en temel unsur lisandır. Lisan birliği olmadan ne kültür birliği sağlanabilir, ne yurt birliği sağlanabilir. Bunu çok iyi bilen nifak merkezleri bizi bizden soğıutmanın taktiklerini çok güzel uyguluyorlar. '80 öncesinde ortaya konulan uydurukçacılık ve sol-sağ ideolojik ayrışmaların temelinde kelimelere yüklenen farklı anlamlar vardı. Solcuyum diyen kişiler yurt derken, sağcıyım diyenler vatan diyordu. Kast edilen coğrafya aynı idi. Sahip olduğumuz değerleri ifade etmede kullandığımız lisanı farklı anlamlara büründürerek bizi bölmek ve parçalamak isteyenlerin oyununa gelmemeliyiz.
Ekrem Bey Kardeşim, Lisan, bir milletin temel taşıdır.Milleti millet yapan en önemli unsurdur. Lisan ile oynanmamalı, temel taşı yıpratılmamalıdır. Son günlerde moda haline gelen bir kelimenin anlamında meydana gelen kayma dolayısıyla rahatsızlık hissettiğimden dolayı böyle bir şiir döküldü kalemimden. Belki kelimeyi telâffuz etmeden ima etmeye çalışmakta başarılı olamamış, anlatmak istediğim şeyi tam tebarüz ettirememiş olabilirim. Dikkat çekmenizden dolayı teşekkür eder, muhabbetle selâmlarım.
zor bir şiir. dilin önemini konu alan etkili anlatım düzgün bir hece şiiri. Bir Milletin en temel değerine vurulan hançerin yarası ve sonuçları ortada üstadım. kaleminize sağlık.
Mehmet Bey Kardeşim, Lisanımız bizim varlık temelimiz. Lisanımız olmazsa ortada ne kalacak? Sonumuz hayrola... İlginize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
Ziya Bey Kardeşim, İnsanlarımıza bütün iletişim kanallarıyla yanlış bir lisan dayatılıyor. Uydurulmuş, değiştirilmiş, saptırılmış ve özenti ürünleri kelimeler ile lisanımız arap saçına döndürülmeye çalışılıyor. Nesiller arası anlaşmazlık yaratılıyor. Sonumuz hayrola..
İlginize teşekkür ediyorum Erhan Bey Kardeşim. İnşaallah edebiyat ve söz sanatları ile ilgilenenler bu yabancılaşmaya karşı kararlı bir duruş sergileyebilirler.
o kadar çok oynadılar ki dilimizle, neresinden başlasam ki... hani bir sözümüz var ya:TÜRKÇE GİDERSE TÜRKİYE GİDER DİYE... bu kadarcığı hatırlasak yeter de artar bile. duyarlı yüreğinizi yürekten kutluyorum sayın hocam..selam ve saygılarımla...HŞT
Ekmeğim var; yarım dilim. Mekânım dar; çeyrek kilim. Dayanağım benim dilim. Dilim ile oynamayın!
Dilim varsa ben de varım. Dilimdir tek benim kârım. Dilimle var yüz yıllarım; Dilim ile oynamayın!
Dilim oldu dilim dilim. Dille yanar kör kandilim. Ele kandı çok safdilim Dilim ile oynamayın!
Nimet imiş yabancı dil; Lâkin, önce kendini bil. Dil, altındır; hem de çil çil! Dilim ile oynamayın!
Geçmişimi uz anmaya, Geleceğe uzanmaya, Dil şart; nesli kazanmaya! Dilim ile oynamayın!
Muhacirim dertli dilim Dilde saklı mazim, halim Nesle miras tek sebilim Dilim ile oynamayın!
muhacir bozkurt Mustafa KÜTÜKCÜ 26.06.2013 - DENİZLİ.
İşte bu.......... Yıllardır bazı edebiyatçıların verdiği mücadele de budur Yüreğini kalemini alkışlıyorum ve destekliyorum...... _______________Saygılar
Yüzyıllar içinde oluşmuş bir lisanımız var iken bu lisanı değiştirmek ve karmakarışık hale getirmek isteyenleri lânetliyorum. İlgi duyan yüreğinize selâmet diliyorum.
Muhterem Üstadım, Lisanımızda kullanılan bir çok kelimenin aslından uzaklaştırılması yetmiyormuş gibi yeni yeni uyduruk kelimeler türetildi; bu da yetmedi bir de Avrupa dillerinden ithal edilen kelimeler sokuşturuldu. Lisanımız bir tür çorbaya döndürüldü. En son ortaya atılan bir çapulcu kelimesi bile Türk Dil Kurumu'nun elektronik sayfalarında yeni anlamı ile boy gösterdi. Yağmacı, eşkiya anlamlarının dışına çıkarılıp düzene karşı gelen diye bir anlam yüklendi. Var mı bunun bir açıklaması? Bu ne aymazlıktır? Devletin dil kurumu bunu yaparsa... Sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz.. Meded yâ el-Alîm!
Cemalettin Hocam, Bugün en büyük ihtiyacımız olan şey, öz benliğimizin tapusu olan dilimizi korumak. Türkçe dışı her lisanın pervasızca kullanıldığı memleketimizde maalesef özellikle büyük şehirlerimizde ve sahil bölgelerimizde neredeyse Türkçe iş yeri adı kalmamış durumda.Yazık... Ne olacak sonumuz diye sormak ve tedbir almak gerekmiyor mu?
Dilde saklı mazim, halim
Nesle miras tek sebilim
Dilim ile oynamayın!
...
VATANIM TÜRKÇEME
sevgiyle .
Saygilar yazan kaleme .
YAŞAYANKELİME tarafından 12/22/2013 1:31:42 PM zamanında düzenlenmiştir.