yine sen tırnak arasında kamış özgürlük için sokaktasın
ve alçak joplar nede sis bombaları seni ürkütüyor iyki varsın özgürlük için insan onuru için şeref haysiyet için ölümü hiçe sayan gül dudaklım tunç dillim gönül bağının sultanı
sen varya sen
sokaklarda her dokunuşunda tümcelere fırtına kopuyor gövdemde kor fıçkıracak ağız boşluğum şerefsize
belkide bıraksan ellerimi ölüme ,, ölümlü avuçlarım boğacak şerefim ile şerefsizi

bırak tutma gövdemi,
bu can sen gibi özgür kalsın
içimde ki kan boşalsın
sen gibi meydanlarda denizlere mahirlere el sallasın
tutsak kalan ayaklarım dağ gibi yüreğim pamuk gibi dağılsın
ellerim sen gibi kelepce tanısın,
aptalların yaşadığı memlekette
beni bu toprak hain
onu adam sansın

sen üzülme gül yüzlü ahu dilli mavi düşlüm yıldız gözlüm
alın terim nasırlı avcum
emeğim
tunç dillim
görpe kuzum
bükme boynunu
çatma kaşlarını
sen yetim değilsin,
tüm analar anan
ırmaklar baban
denizler siperin
direncin
kurşunlar can yeleğin
diren direnç çiçeğim
o kibirli yüze
yelkovanı bozulmuş ruha alçaklara tükürme zamanı gelecek
gelecek o günler o günler bizim
hergün gazelelerde alçaklar ne yazarsa yazsın
o tuzaklar bize vız gelir tırıs gider,biz emeğin çocuğuz
hergün gezi yolunda gülhane parkında ankara adanada izmirde alsancakda vede ölümsüz cestlerde yaşarız
biz mustafa kemalleriz,
denizleriz mahirleriz
dili yapraklara geçmiş şiirleriz
siz kimsiniz? bugün bölücülük yapıcam
çünkü vatanlı vatansız belli olsun istiyorum,
bahar kokulu yaprağa yazılsın istiyorum gözlerim.
gözlerim kekik kokulu gözlerinde
işte güneşe geçmiş gözlerim
davalı parkların meydanlarında avrad gözlerim ,gözlerimle sevişilsin istiyorum,
bugün faniliği yenip baki olsun istiyor gözlerim

ölümsüz gözlerin
meydanda çarmaha gerili özgür dilimi aramakta
ve yine senin gözlerin benim gözlerim el ele yıldız gibi parlak bugün say ki o güneş biz aylak
aylak olduysak iş güç aş verseydin ,dedik mi ?
o ağzını açmış salça dökmekte

ey ağzına karabirber sürüleşice
tez elden,teneşüre yatacısa
ey dalkavuk oğlu şerefsiz
beynim beynimiz ne sarhoş ne nede hoş çakı gibi bıcak sırtnda sana göre gövdem nahoş
ey miladı bozulmuş yelkovan ,kurmal dalkavuk ,çulsuz ağzına ettiğim
kibirli züpbe
sen gibi iskeletim
insanım insan zındanın baş köşesinde
gazete sütünlarında


irfan kökten