BABAM’A ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın onsekiz yıl geçti aradan..
anılarım, daha dün gibi gözlerimin önünde canlanmakta..bir dolu anı.. -"hadi" diyeceğim sanki.. "Mecnun’um Leyla’mı gördüm" ü söyle de ben de sana eşlik edeyim bağlama ile.. sonra hemen bir kız kaçırma hikayesini anlatan "Kalk gidelim Leylam"ı da bağlayalım ardına.. ve başlayacak, istekle, iştiyakla.. Türküsünü söylerken omuzlarını oynatacak biteviye..ve biz baba oğul konser vereceğiz aileye bir güzel.. Sabah oğlum gelecek babalar gününü kutlamaya.. ve ben yine hüzünümü derinlere atacağım,. kimseye belli etmeden..
Ne yaprak dökümü böyle hüzünlü,
Ne ızdırap verir böyle ayrılık Dokuz yüz doksan beş, on Ekim günü Çöktü benliğime büyük şaşkınlık Uykudan uyanıp aldım haberi -Baban hasta imiş- denildi birden Sanki bir zelzele sardı bedeni O an ayaklarım kesildi yerden Koştum telefona ne oldu diye Bir ses ağlamakta, hıçkırıklarla Karşımdaki abim bir telaş ile Çabuk gel! demekte bana ısrarla Henüz atamadım uykuyu gözden Anlamak çok zor olan biteni Meğer takdir günü, ne gelir elden Bir ruh terk etmiş çoktan bedeni Babam anlattığım deminden beri Vedalaşmak için yetmedi zaman Ömrünce seveni sevdi kul gibi Hiç kimse demedi ondan el’aman Ne ilk idi babam, ne son olacak Dünya bir çarkı devran içinde Tüm naçiz bedenler toprağa kucak Açacak sırayla günü gelince Ne var ki hanede doğan boşluğu Doldurmak çok güç olacak elbet Ancak sürdürecek kızı oğulu Adını şan ile hep ilelebet |
Sevgi yumağı çağrıştırsa da...
Acı hançer gibi kayıplar.
Yüreğimde hissettim dizelerinizi.
Kutlarım şair arkadaşım.
Saygılar alkışlar İzmir'den.