SOKAKTA YÜRÜYORUM
Saat gecenin 00.05’i sokakta yürüyorum.
Beynim geçmişin sancısında Ayaklarım düşüncelerimin seyrinde Gözlerim düşsel bir tiyatronun sahnesinde Ve perde açılır. ……………………………. Taziye çadırları kurulur dar sokaklara Kimi sekseninde sofra kurmuştur Azrail’e (ölüme ) Kimi otuzunda beklemez kapısında (ölümü) Dualar okunur ,gidenlerin ardından, Mevlitler ve birkaç damla gözyaşı… Hem En fazla kırk gün değil midir yası 30 yıllık ömrün de seksen yıllık ömrün de (bilmem kaç yıllık ömrün ) ------------------------------- Sokakların işgalcisi olur arabalar, elektrik direkleri Kaldırımda siyah boyalı yazılar Bir aşk kendini ihbar eder. Daha hiçbir şey yaşamadan Alıp götürür sorgusuz Gecenin cellatları Bir adamın kemik yaşı 34’ünden gün alırmış Hayat yaşı daha on yedi Sevmeye bile reşit olamamış ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Bir çocuğun göğsüne mermilerden kolye yapılır. Yüzüne sarapnel parçalarından taç İnsanlığın mendili kuru beyaz ve temiz Hiçbir gözyaşı elle silinmez artık Gece bültenlerinde haberi geçilmez acının. Ölümün takvim yaşı şaşar. ………………………………… Sokakta yürüyorum. Sokaklar kan sokaklar irin İnsanlar sus pus , insanlar …,, Ben sus pus sus susssssssss! İsmail ÇİÇEK 31 Mayıs 2013 |