Son sözüm bu…Dedi ki Karanlıkta yürümek gibi hayat Burnunun ucunu görmeden Kafayı musibetin duvarına çarpmaksa Bir hayalin gerçeğe dönüşmesi … Akıl zifiri sırlara kilitli ha çözdü ha çözecek Ya da çilekeş yalnızlığa gebe kalacak Kalp kafesi içinde hatıraları gizler Tüm sırlar toprakta manasını bulacak … Dedi ki Gittim kaç kez dönmemek adına yeminle Döndüm yine de bir çocuk kadar üzgün ağlamaklı Şairlik denen kürkçü dükkanında Beş para etmez kelimeden kürkümle … Kefaretim gülmemekti üç beş gün Fazlasıyla ödedim aklımı yok sayarak Fırtına öncesi sessizliğim de fırtına Küskünlüğümü izzetime yedirip Kalemimden kara kara akıtarak Dedi ki… Ağlıyorum kimseye sözüm yok.. Son sözüm bu… |