Benim artık seni sevmediğimi düşünebilirsin mesela ben bir tramvayda İsveçli bir sarışınla İzdivaç düşlerine dalmış olabilirim senin kâbusun olarak mesela gecenin bir yarısı bir saniyelik zaman diliminde beni bir hıyar olarak düşleyebilirsin hem de turfanda hem de ben salonun ortasında bir perdeyle çıplak bedenimi örtmüşken
benim bir Amerikan casusu olduğumu Er Ryn’ı kurtarmak için ülkeyi terk ettiğimi de düşünebilirsin Titanik batarken güvertede kemanıyla sana serenat yapan kemancı Piyanist filmindeki virane sokak ve tozlara bulanmış o piyano olarak
düşünebilirsin işte gecenin karanlığında serserilerle barbut oynuyorum bir balo salonunda vals yapıyorum kraliçenin kalçalarını okşayarak ve bunun için İngiltere’ye milyonlarca kedi maması bağışlamışım
bir masayım ve bekliyorum ruh hastanesinde üzerimde yemek yesinler diye, sohbetlerini seviyorum
sana aşkım değil de yeni bir lisanla abajurum dersem kızar mısın? üzerinde bir vişne lekesi olabilirdim yada memelerinin ucundaki çikolata yani sana yazılmak için kitap kitap gezerek haftada bir Sokrates’ten özlü donlar asmama gerek kalmamalıydı ve çürük limon kokulu çoraplar
düşünebilirsin işte bir kepekli ekmek üzerinde kaç kepek tanesi var bu sorgulamayı gramajıyla ve alanıyla bir havuz problemi gibi de çözebilirsin yoldan geçen bir ergen kızın ruj yokluğunda dudaklarını kırmızı kalemle boyadığını ve bunu benim seni boyadığım kadar lirikleştirdiğimi düşünebilirsin
ay sonu nasıl gelecek mevduat hesabında ne kadar kaldığını faiz birikimlerinle duygu birikimlerin arasındaki paralelliği ve giyilmiş bir gömleği tekrar ütüleyerek beni giyer gibi giymeyi aracının direksiyonu sağa kırdığında sola dönmen gerektiğini hatırlatacak kadar bizi unutabilmeyi düşünebilirsin ve ben bunların hiçbirisi için flama asmayacağım balkonuma
düşünebilirsin büyük bir AVM nin vitrin camlarında kendini izlerken darbe döneminde işkence görmüş sol görüşlü bir hücredeyimdir düşünebilirsin ki o hücreyimdir kahve fincanını dudaklarına götürdüğünde bir karakalem çalışmasında o an kırılan kalemin ucuyumdur hatta bir mezrada ineğin memelerine ağzımı yaslamış süt içiyorumdur seni terk ediyorumdur, düşünebilirsin
mesela ben bugün simit yedim çay içtim sonra seviştim, düşünebilirsin işte ama çıktığın yerde kaybolma lütfen kaybolursan da bu sefer jandarmaya haber ver telefonun çekmezse ateş yak, bir ağacın tepesine sığın yatağının altına saklan, sifonu çek, aynaya bak düşün işte özgürsün düşündükçe
-özgürsün düşündükçe bazen şiir beceriksiz bir öyküdür çünkü düşün ukala bir sofra kurulmuş adı sistem yeminler eden dürzüler efsunlu gözler ve yelkenliler aşkın anayasasına işeyen çocuklar düşün korkunun ecele faydası yok bu öykü olmasa da başka bir öyküde bekliyor seni ecel
tahta bir sandalyeyim ben geceleri, üç ayağım işgalci asice damlayan musluğa gülüyorum perdeler sigara kokuyor panjurlar körlüğümün belgeseli ve biliyorum ki karşısı hep yabancı bir ülke o dağlar, o renkler, o cümbüş hiç benim olmadı bu yüzden üstümde bir şairin her gece ölmesine izin veriyorum düşün ki bu bir diriliştir
kötülüğün piç siyasetlerine karnım tok benim ama aslında açım, ve tüm bunlar bu ülkenin dışında ilticacı ki bazen çiçeklerde düzenbaz olabiliyor, mesela mevsimler çimento çalan müteahhitler köşe başındaki kokoreççi yapı denetim firması ve altında kaldım iyiyim ben düşün ki iyiyim ben, ama bundan sana ne
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Düşünce Özgürlüğü Değil Düşünce Özgürlüğü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Düşünce Özgürlüğü Değil Düşünce Özgürlüğü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sevgili Bermuda toprak öyle bir olgudur ki etin, kemiğin ve ruhun değerini o sınırlar içinde en iyi bilendir. zamanı geldiğinde yağmuru nasıl emiyorsa, zamanı geldiğinde o pezevenkleri gömmesini de bilir..
Ama ben diğerini daha çok sevdimdi sanki :( aslında şiiri yayımladıktan sonra uğraşınca ruhunu kaybediyoruz bir nevi. Bu benim başıma çok geldi. Artık eskisi gibi fazla uğraşmıyorum üstlerinde. Elimi çekemez gidip gelip didiklerdim.
Neyse bunu geçelim....
...
Sana deli diyebilir miyim?
bana ne senden, sadece bu kadar şeyi nasıl düşünebildin de şiirleşti diye düşündüm. :)
yoksa iyiliğinden veya kötülüğünden bana ne be adam? hıh.
Zaten bu sene toplantı haberi filan yok. Duyum almadım o yönde. Biz de aramızda yaparız, mikrofonsuz:) okur-yazar neye göre? eylemine göre değişir bu Tolga' cımcım.
bu yüzden benim yerime sen uzun uzun konuşursan sevinirim zaten geçen sene de mikrofon kullanmamıştım biliyorsun :) ben okuryazar olamadım sizler gibi daha
İlk okunduğunda şiir başka etkiler, diğer okumalarda farklı etkileyebilir. Bazı şiirler vardır ki her defasında katlana katlana etkiler. Yıllar sonra da aynı tad ile insanı etkileyebiliyorsa o şiir kendini tamamlamıştır elbet.
Süslü seni.:)
Eyvallah, teşekkür ettim. Seni okumayı seviyorum. Bi daha toplantı yaparsak sana kıyak geçeceğim., mikrofonu ilk sana vereceğim uzun uzun konuşmana da bi şey demeyeceğim:)
senin düşüncelerine her zaman saygı duymuşumdur biliyorsun benim bu çalışmamı bekletme sebebim bu çalışmanın kendisi değildi aslında farklı bir şiirin farklı bir duygunun öne çıkmasıydı o şiirimi dün eklemiştim bu çalışmamı da son bölümü hariç değiştirmeden ekledim ilk duygu konusunda çok haklısın şairin oldu, evet bu diyebileceği an o ilk andır okuyucu içinde aynı şekildedir duygunun eksilmesinin sebebi de artık alışagelmiş bir tekrara dönüşmesinden kaynaklanıyor yeniliğini yitiriyor yani böyle bir duygu bu çalışmayı bir sene sonra o ilk anı yakaladığında pekişiyorsa yani şiir şairine ve okyucusuna kendisini unutturup tekrar o ilk tadı bırakıyorsa ruhta evet o şiir olmuştur yirmi yıldır sadece yazan biri olarak böyle düşünüyorum.
ve düşünce de benzerliğimizin farkındayım süslemek istedim sadece :)
yara acarak sevisti halklarin kardesligiyle.
Dusunce
dustu
menfaate it cakal olanin rahmine
ozgurluk mu
vatani sevdikten sonra pezevenk bile olsan degerlisin.
Eywallah sair.
Kutlarum