iyi ki doğdun
gün yüzüne hasretin
üç mevsimlik yolculuktu senin ilk ağlamanın diğer adı elbette hayata ilk merhabaydı ismini verirken o zaman demiştim ki son kelamda hoş geldin evlat hoş geldin aramıza abin candan canların sevgi sellerinde sen ise biraz bakıcıların insafında şekillendin sayısı yedi hatırladığım sadece birisi çok sevdi seni zira sen o’na hep; ayşe anne derdin sabahtan akşama yorgunluğun üstüne eve gelince at oldum, sırtıma bindin yetmedi omzuma çıktın, dümbelek oldu başım hani var ya doğrusu bir gülüşün ömre bedeldi öptüğüm saçların gül bahçesiydi bazen çok geç döndük köyümüzden doğanın ortasında hürriyetin nasıl da yorardı minik bedenini ve yıldızlar altında beşik misaliydi kırmızı tayın iklimi uykunda sarılırken bağrıma ne tatlıydın sen ayaklarım adeta merdivenler tükensin istemezdi bu sabah evden çıkmadan önce yanaklarından öperek doğum günün kutlu olsun oğlum dedim gözlerini açtın ve yine canım babamdı nefesindeki çiçeğin iyi ki doğdun oğlum ve unutma sakın sen benim yaşamı sevdiğim gerçeklerimden birisin 12.06.2013-Ahmet BOZTAŞ |