Öykü III Dijital bir PC oyununun içinde gibiyim Bir güç tarafından fırlatılıp atılmışım Duygusu kapladı İçimi Evet öyleydi Sanki görünmez bir güç Fırlatıp atmıştı Bu kâbus gibi Dünyanın içine Tıpkı gençlerin oynadığı Oyunlarda olduğu gibiydi Sahne II İşte başlıyordu oyun İki renk hâkimdi ortama Siyah ve kırmızı Ateş kırmızısı Bir bakıyorsun Her yer siyaha kesmiş Bir de bakıyorsun Kıpkırmızı İki dağ arasında Akıyordu bir lav deresi Bir güç emir veriyordu Geç hadi karşıya! Nasıl diyor usum? Gözlerim bir radar şimdi Tarıyor hızlıca etrafı Bir köprü Yarısı yok Atla diyor yine usum Arkadan korkunç dev yaratıklar Gözleri ateş saçıyor Gözlerimi kapatıp atlıyorum Karşı taraftayım Yürüyorum bir süre Siyah yolda Alıştım gibi Siyaha Siyahı bozan yine kırmızı Küçük küçük ateş çukurları Geçiyorum aralarından Sonra önümde beliriyor Bir ateş deryası Yüreğim sıkışıyor Geçit arıyor yine radar gözlerim Yok, yok! Ateş çukurlarının etrafından Geçmeye çalışıyorum Kaybetmeden dengemi Ve yolun sonu Çıkış yok Kısılmıştım Dizlerimi kırıp Çöküyorum yere Ellerimin Arasına alıp başımı Büzülüyorum oracığa Çaresizlik içinde kıvranırken Bir ses Kalk diyor Çare ara! Çıkış bul! Kaldırıp başımı Daha dikkatli Bakıyorum etrafa Gördüm Kayalarla bütünleşmiş Dev bir kapı Sevinç Ama birden sevincim sönüyordu Nasıl açacaktım Dümdüz bir kapı görüntüsüydü önümdeki Yine çaresizlik bürümüştü Tüm bedenimi Hadi diyordu bir ses yine Toparlayıp kendimi Sever gibi, okşar gibi Dokunuyordum kapıya Bulmalıyım Bulmalıydım Her yerine tekrar tekrar dokunuyorum Kapının Daha sakin Ama yüreğim çırpınıyor korkudan Arkadan karanlık, atlı siluetler Dörtnala bana doğru geliyorlar Yukarıda yaratıklar Acayip sesler çıkararak Bana doğru dalışa geçiyorlar Korku dorukta Ellerim titriyor Derken bir şeye çarpıyor elim Gizli bir bölme Dev bir anahtar Sanki bütün vücudumla Kavrıyorum onu Kulağım arkadaki seslerde… III Ve açılıyor kapı Koşuyorum olanca gücümle, Güzel diyor usum, Yeşil, çiçekli bitkiler Engebesiz bir yol Renkler : Mavi ve yeşil Oda ne? Ağaçlar devasa büyüyor önümde Oradan oraya koşturuyorum Dağlar fışkırıyor yollardan Çiçekler fosforlu Garip yaratıklara dönüşüyor Sular fışkırıyor üzerime doğru Siyah yapışkan böcekler Üzerime üşüşüyor Saldırıyorlar Nereye düşmüştüm? Hangi dünyadaydım? Hani zihniyetin içindeydim? Kimdim ve kimdi bunlar? Bu düşünceler akıyordu Zihnimden Ve zihnimde gözlerim vardı Ve görüyordum bir sayfada gibi Düşünceleri Gözlerim kararıyordu Kımıldayamıyordum Ve silindi her şey… Mavi yeşil bir ırmak İçindeydim Bir ırmaktım şimdi Ve akıyordum Bir adım sonra Neyle karşılaşacağımı Bilmez bir halde… Belki denize ulaşırdı ırmak Diye düşlüyor us Ve anlıyorum ki Bu başka bir dünya değildi Her şey gerçekti Ve içindeydik Bu çığlık ne zaman duyulacaktı Ne zaman sona erecekti kâbus Kim sonlandıracaktı? Nasıl olacaktı? Kafamın içinde deli sorular Usum kahkalar atıyor İsterik… IV Gençler alıyordu etrafımı şimdi Coşkulu, kararlı Kızlı, erkekli Önce korkmalı mıyım diye Konuştu usum Yanılıyordu belli ki Gözlerim gördü Gülümsemelerini Ve baktım kendime Savaşçı gibi giyinmiştim Savaşçı bir kadın Bu defa düşündü usum Gözlerin mi yanılıyor? Karıştım kendi içimde… Kimse konuşmuyor Gülümsüyordu herkes Ve bir şeyler yapıyorlardı Kimse zorlamadan Anladım ki: Savaşçı kıyafetine gerek yoktu Herkes liderdi Ve çıkardım üstümdekileri… 10.06 2013 |
Anladım ki:
Savaşçı kıyafetine gerek yoktu
Herkes liderdi
Ve çıkardım üstümdekileri�
MERHABALAR DEĞERLİ GÖNÜL DOSTU;
ÖN-YARGI ESARETŞNDEN SIYRILMIŞ ANLAMLI BİR FİNALDİ..YÜREĞİNİZ DERT GÖRMESİN KUTLUYORUM KALEM VE EMEĞİNİZİ..
SELAM VE SAYGIMLA.