Ne ülfet ki bilinse!Her ne kadar Bir acı verse de biliyordum Duyguların Coşkusunda yaşanan O eşsiz olan yegâne hazzı Sinenin katresinde Açılan nice bakir sayfaları İnsanı Bir tahkik için Zorlayan hazin insicamı Oysaki Düşünmekle başlar Masum olan nice tutkular Hali Öyle bir sarar ki Mahzun sine ışıldar Her bahar Sanki bir ilkbahar Sonsuz çiçekler açar Hazan O vakit çaresizdir Artık sessizce ardından bakar Bir sevda Filizlenmeye yüz tutumu Tüm nağmeler Aniden hicran kokar Ve etrafı sakince sarar Haz Bu vakit adeta Bir zirve yapar, gönül ülfetle anar O an ve vakitte Hal o zaman sürurla rahatlar Aşk Zerrelerin refakatiyle Sanki coşar, ruhunu şevkle sarar Bir âlem Senfonisi başlamıştır Keder ibretle temaşa ederek bakar Durmadan Kendince çalar Seni hazzın içine katar Ahde Vefanın olduğu Her bir mekânda, vicdanında sorgular Hinliğin Hiç prim yapmadığı Ve sadakatte ram melalin efkârında Haddi müdafaa Saygının sevgi ellerinde Gönlün fazilet umdelerinde aşkı kanar Pak sineler Vicdanın esintileribahşettiği o yerde Sevelim be yârim Hiç değilse Sevmeyi deneyelim, hakikat için var olalım Sevgi zail ise Söylermisin o zaman Biz neden kenetlenmeyelim Halin diliyle Kemaliyet için şükretmeyelim Hakk için sevelim Mananın derinliğinde Ahenk içinde hazzın erdemine erişlim Mustafa Cilasun |