Hiç, ama hiçbir şey; başlangıçsız ve sonsuz.. değildir. Allah’ın, Zat’ı hariç; yarattığı her mahlûk zamanı (ömür süreleri) farklı olsa da; bilâ istisna, tamamı “ENTROPİ KANUNU” gereği; çürümeğe, bozulmaya ve bir süre sonra da.. yok olmağa mahkûmdur. Bu yok oluş, bazan bir düz çizgi takip eder; bazanda. dalgalı iniş çıkışlar halinde sürer gider...
Çıkışlarda; yaratılış cevvaliyet, dinamizim, çoğalma, büyüme (genişleme), zevk, eğlence, itaat veya isyan, sarhoşluk... inişlerde
ise; çözülme, gevşeme, büzülme (daralma) elem, üzüntü, feryat, figan, pişmanlık.. ve son vardır.
Bu dalgalanma; kişilerin hayatında olduğu gibi, canlı bir yaşam süren milletlerde, devletlerde ve Dünya’nın genel gidişinde,
hatta; Güneş sisteminde, galaksilerde.. de görülen, görmesini bilen gözler(!) içinse, bir ibret vesikası olan.. yaratılış kanunlarıdır.
İşte; Dünya’nın, beşeri dalgalanmasına da; bir misal olarak, okuyana sanal, bazı kişilere ve kaynaklara göre ihtimal.. fakat,
(geleceği yalnız Allah bildiğinden) yaşanırsa, ancak o zaman “GERÇEK” olacak olan bir zaman dilimini; ihtimaller hesabı ve
zinciri içinde.. ve de kendi ZAN’nımca, şiirleştirmeye çalıştım.
Zaman ve yazılan kader; önce yaşanacak, bu şiirin hedefini on ikiden vurup vurmadığı ise, ancak o zaman ortaya çıkacak. O
zamana kadar ise, her şey, hep müphem.. herşey, mechûl.. sadece, Allah’ın ilminde saklı kalacak!..
Sanal ile gerçeğin; ihtimalle, tahminin.. ve zannın, sarmal ve dalgalı mechûl gidişi de, böylece ortaya çıkacak...Belki de, bu çok
vahim olay, bir kaç yıl daha sonrasında gerçekleşir! Çünkü; tekrar etmek gerekirse, gayb’ı yalnızca ve yalnızca Allah bilir...
Bu tarih; belkide, 2012 ile 2018 arasında olalabilir. En çok da 2015-2016. Zaten, burada asıl anlatmak istediğim; bir tarih vermekten ziyade, çok yakında yaşanacak bu korkunç olaylar zincirinin vehametini ve dehşetini birazcık anlatabilmektir.
İstediğim; geleceğe, tarih damgası vurmak.. bilgiçlik taslamak.. geleceği bilmek gibi, “küfre düşme iddaası” değildir.
Önümüzdeki; iki ile on yıl içinde, tarihde benzeri görülmemiş, korkunç bir çok farklı ve dehşetli felaketin peş-peşe yaşanacağı.. ikinci Süfyani ve Deccal’in ortaya çikarak, Dünya’yı kasıp kavuracağı.. Hz. Mehdi’nin bütün gücü ile bu yaraya merhem olmaya çalışacağı ve Hz. İsa (as)nın nüzûl ederek.. Deccal’i ortadan kaldırıp, Hz. Mehdi ile birlikte;“ALTINÇAĞIN KAPISINI ARALAYACAK OLMASI”dır. Yaşayacağız ve göreceğiz. Allah, sonumuzu hayreylesin!..

2 0 1 5 - Y I L I N D A . . .

Surprizsite.com/ ŞİİR NO: 167 - 27-01-2009

Vakit, doldu. İslâm’ın kılıcı; yine, durmak istemiyor kınında,
Allah, Siz’i; başımızdan eksik etmesin, İKİBİN ONBEŞ yılında;
BENZER’li ve BENZERSİZ olaylar; peşpeşe, sökün ettiği.. ZAMAN’da,
O, vakit; kim, TARAF; kim, KARŞI TARAF’dır, artık; görünür.. HAZİRAN’da...

Kimisinin, her iki eli kan’da.. kimileri de, ALLAH yolunda,
Bir kısmı da, CENNET’liktir.. Hamza gibi, çünkü; ŞEHADET var sonunda;
Kimisi; Ata mirası HİLÂL’e, baş koymuş... Kiminin, haç koynunda,
SAVAŞ’ın SICAĞI artırır, YAZ SICAĞI’nı.. dehşetli, o TEMMUZ’da...

Gök kubbe yarılmış da, DOĞU’dan.. BATI’ya; hercümerc olmuştur.. Dünya,
Artık, İslâm’ın Nur’u yayılır.. O; çirkefin kaynağı, Avrupa’ya;
Bir “İSLÂM ŞAFAĞI” sökmüş, ki; DECCAL’in çıkışına, tam bir yıl kala, (*)
Bu ay, Türk Milletinin bitmez zaferlerinin ayıdır. Ağustos’da…

İkibin ondörd’ün yılı bitip, ikibin onbeş yılı, başlayınca,
İki ayağı, iki Dünya’da bulunan; MEHDİ, ayağa kalkınca;
Karşı durmak, mümkün değil; bu gelenler “KUTLU ALTIN NESİL” olunca,
DUA’N ile ŞEHİTLİK ve SEN’inle(!) HAŞROLMAK, nasip midir; KUL’una?!.
01-05-1995 SAAT:21:50 Konak- İZMİR.