Kara Yel ve Deniz FeneriKaraya çalar, yanıkları yüreğimin.. Masmavi sularda med cezirken iken, Yelkenlisi karaya vurdu umudumun.. Karanlığın gözeneklerinde savruk dolaşan Esmeye takati kalmamış kara bir yelim.. Gece gündüz bilmezdi benim esişim; Estikçe böyle boşluğa vurmazdı nefesim.. Bir kuşların kanatlarına binerdim; Yankı olurdum çığlıklarına, Oradan çocukların uçurtmasına, Sonra inip usulca konardım yanaklarına.. Bir sevdayı savururdum saçlara, Çiçeklerin taç yapraklarına.. Pencerelerde tül tül eserdim.. Bir neyin sesine değerdi nefesim Süzülür kulaktan yüreğe dolardım.. Nasıl ki yalnız kafiyeden ibaret değilse şiir Manayı taşırdım soluk soluğa.. Bir eser, yangına har olurdum da Ben.. üşürdüm.. Böyle kara da değildi rengim, Sönene kadar, Rüzgarımı karşılayan deniz fenerim! ... O an kara çalındı rengime.. Kollarım kalkmadı, tutmadı dizlerim.. Ondan beri takatsizim; Yetmez nefesim yelkenleri şişirmeye.. Değil esmek, bakamaz oldum denizlere! Dimdik dururdu gündüzleri.. kale gibi! Geceye varınca gün, yakardı yüreğinin ışığını Gemiler onunla gider gelirdi.. Nice ufuklara uzatıp aydınlığını.. Yanardı..Yıldız yıldız bakardım yıldızları suya indirmiş Boğazında İstanbul’un yakamoz izleri kalmış.. Bir nefes yükselip de esemem şimdi O sönük, ben bitiğim.. Sürünürüm kara topraklarda, Biçareyim.. Canı eziğim.. Bekleyişim.. Bir nefeslik kıyametimi.. Gülsüm Tanrıverdi 12 aralık 2007 |
Sönene kadar,
Rüzgarımı karşılayan deniz fenerim! "
farklılığınızı farkettiren dizelerden birkaçı.Kutlarım. Başarılar.