SESSİZLİK ORATORYOSUSus Sessizlik Sus! ezberledim bu çok sesli uğultu senfonini! bir sıyrılsan sımsıkı yapıştığın kulaklarımdan! duyabileceğim onun sesini.. Dağ düştü yol üstüne.. Yol bitti! Düş giydi ten üstüne.. Can gitti! Köygöçüren otları zapdetti gül bahçelerini! Bilmezdim.. o aklımın kenarından bile geçerken, buğdaylarıma dadanan kargaları kovalar gibi defettiğim o kara düşüncelerin, birgün gökyüzünce bir karga sürüsü olup beni iğdiş edeceğini.. Bilemezdik ki.. o binbir nazla salınan nisan yellerinin kuru yaprakları hışır hışır kırarcasına kasım yağmurlarında ıslanacağını.. şöyle dalıp da çiyli taze çimenlere birlikte papatyaları kucaklayamadan daha.. uzanıp uzanıp da tutamadığımız düşler gibi.. Bildim de.. Hep kovdum aklımdan işte.. Yolunu birgün yitirip umut şehrinin okyanusta kılavuzsuz kalacağımı.. kale kapılarıma çarpıp geri gitti hep, geldiği gibi.. yaza kış geleceği düşüncesi.. Şimdi koca dünyaya yeter de şu hava gel gör ki yüreğim dar bana! yaz yağmuru kar bana! hasretimdir yar bana! fikrimin duraklarında.. baktıkça uzuyor ufuklar hiç bilmezdim boşluğun kaç okka olduğunu ağırmış meğer, beni ezim ezim ezecek kadar.. Özlemimden hançerlerim günleri daha kaç günün katili olacağım, kaç gün, benim katilim.. sabırdandır ipliği, dokuduğum zamanın kahırdandır suskun bekleyişlerim.. bakışın değiyor da gözüme düşte, Lakin Sesin.. Sessizlikte..! Eğilmiş söğüt dalı, suya değen ucuyla.. Sesini çiziyor suya, dağılıyor suskun halka.. Suskun Halk’a.. Sonra bir serçe gagasını banıyor suya Yutkunuyor sesini.. sessizce.. Güneşin umurunda değil bu sessizlik Hiç eskimiyor pervasız doğarken bunca güne ırmaklar yine taşıyor yatağından lakin akmıyor geriye.. Yaşamak, bir doğum-ölüm arası Sevda da, ikisinin ortasında kalan işte o da, ekmek kavgası-taşla dişin arası. Sanılmaya dildedir, bir yar ile diğerinin sevdası gözün göze bakışından bellidir. Pişmanlıksa, gözün yaşında değil, yüreğinin yanışından bellidir. belli ki, bu şehirden gideceğim, geldiğim gibi önce anasının kuzusu sonra kuzusunun anası. olamadan bir daha, bir sevda cümlesinin gizli öznesi. Dağ düştü yol üstüne.. Yol bitti! Düş giydi ten üstüne.. Can gitti! Susmuyor yokluğunun sessizliği.. Yüreğim, sen sus gayri! Gülsüm Tanrıverdi mayıs’08 |