Şakayıklara YürüyüşümüzBir dağ macerasıydı, sizinle yaşadığımız. Ve kanyon uçurumlarıydı, el ele baktığımız. Buğulu gözlerimiz en yüksek tepelerde aradı, sonu belirsiz mutlulukları. Oysa en mutlu anımızdı, Şakayık çiçekleri topladığımız. Isparta’nın kızıl gülleri değildi, İda’nın dağ kekikleriydi, avuçlarımızda kokladığımız. Ve uzun urganlarla, saçlarından tuttuğumuz bulutlardı, Alıcı kuşlar gibi başımızda dolanan. Ya koynunda saklambaç oynadığımız orman, En yakın arkadaşımızdı. Hünerli elleriniz ve kızıl saçlarınızdı, bizi dallarına bağlayan, Ya da orman yeşili gözleriniz, Bizimle merhabalandıran. Keşke hiç bitmeseydi o yolculuk anı, Kesilmeseydi dizlerimin dermanı, Bulutların üstünden bakacaktık, Körfezin parlament mavisi sularına. Kim bilir, Belki de yeniden koşacaktık, Ömrümüzün ikinci baharına. Hazin bir sondu yorulmalarımız, Ve sonsuz yollara küsen ayaklarımız, Bizi dinleseydi, Kulak verseydi eğer yüreğimizin sesine, İnan ki yeşil gözlüm inan ki, Bir başka olacaktı, Şakayıklara yürüyüşümüz. Sami Gök 25.05.2013/Kazdağları ( İda ) |
Kesilmeseydi dizlerimin dermanı,
Bulutların üstünden bakacaktık,
Körfezin parlament mavisi sularına.
Kim bilir,
Belki de yeniden koşacaktık,
Ömrümüzün ikinci baharına.
Hazin bir sondu yorulmalarımız,
Ve sonsuz yollara küsen ayaklarımız,
Bizi dinleseydi,
Kulak verseydi eğer yüreğimizin sesine,
İnan ki yeşil gözlüm inan ki,
Bir başka olacaktı,
Şakayıklara yürüyüşümüz.
Sami Gök
25.05.2013/Kazdağları ( İda )
Hoş geldiniz hocam epeydir yoktunuz
Güzel şiirinizi severek okudum
Yüreğine kalemine sağlık
Saygılar