Şavşatlı DayıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şavşat Kaymakamı sn. Abdullah Köklü ve Yusufeli kaymakamı Cumhur Duran beyin daveti üzerine gittiğim ilçelerde kaldığım süre içinde gördüklerimden esinlenerek yazmaya çalıştığım bir şiir. Bu vesile ile kendilerine teşekkürlerimi arzederim...
Şavşat’ın yaylasına kondurmuş ahşap evi
Yaş doksana dayanmış tükenmemiş işlevi Kimseye borcu yoktur ne maddi ne manevi Dağda ovada geçer hayatının bütünü Şehir ellerin olsun dayı sarar tütünü Payı olan ömürle tüketir vadesini Kendine düstur etmiş hayatın sadesini Gereksiz şeyler ile doldurmaz midesini Düşünmüyor zenginin ne yatı ne katını Huzur ve mutlulukla dayı sarar tütünü Damaklar keyif alır çiçil kete kuymakla Daha nice çeşit var bitmez tek tek saymakla lezzetler miras kalır geleneğe uymakla Üzüm, dut pekmeziyle içer keçi sütünü Hekimler inadına dayı sarar tütünü Anlatmakla olmuyor görmek lazım şavşatı Vadilere serpilmiş evlerin tektir katı Gökdelenden göremez insan böyle sanatı Yaylalarda beslenmiş yiyor kuzu etini Sağlığın mihenk taşı dayı sarar tütünü Görenler hayran olur yüzlerce resim alır İçinde yaşayanlar her nefes sağlık bulur Her yöre böyle olsa doktorlar işsiz kalır Şifadır diye toplar, dağ bayır’ın otunu İlaçla işi olmaz dayı sarar tütünü Şair ağam kısmetmiş sen de şavşatı gördün Buralarda yaşasan ne gam kalır ne derdin Keşke daha önceden görseydim deyip durdun Bir an önce yola çık eyerleyip atını Çok geç kalma der gibi dayı sarar tütünü Moralim bozuluyor dayı sarma tütünü ! :)) Mehmet Nalbant |
çok şey hatırlattın ağam,memleket kokusu geldi yüreğine sağlık
selamlar