Bir gün Kars'ta...
Sıradan mor bir gecenin ayazında Sıradan gümüş bir ayışığının altında Annesinin kucağında, 3-4 yaşında Küçücük parmakları,bereketli göğsünün sıcaklığında Yakamoz düşmüş mahmur bakışlarına Babasının bir elinde ablasının terli eli Diğer elinde annesinin atan kalbi Korkunun soğuğundan eser yok Annesinin ıhlamur kokusunu minik çiğerine Sesini de çekerken minik yüreğine Güven ve emniyet içinde Birdenbirkıyametkoparoan Yüzlerine dogrultulan kalaşnikof değil Sanki öfkeyle homurdanan kızgın bir boğa Mermiler çoğalarak karışır birbirine Kulakları sağır ederek parçalar vızıltılar Ne at sineğine benzer sesi ne de arınınkine Havayı da deler sesi delen mermiler Çığlıklara feryatlara karışarak sessizlikte kaybolur Yerine sopsoğuk mor ölümün kokusunu bırakır Ne anne kalır ne kokusu ne de sıcaklığı Ne çocuk kalır ne ciğeri ne de yüreği Her bir yaşına bir mermi düşer payına Kovanlar içinde kalan, hesabı görülen kan Barut akar kan tüter, yanık kokulu ıhlamur Sıradan gecenin kızıl avazında Sıradan kaldırımların üzerinde Her biri bi yerde, bir baba bir anne Bir abla bir de çocuk,artık 3-4 ceset Yine toprağa yem olacak canım insan Bu vahşeti nasıl yapar ki insan olan Canilerdeki kalaşnikof namlusu sıcak Kusmus nefretini,tüterken kara soluğunu Kars’ta sıradan bir gece Sıradan âdi ve adlî bir vakaa Ben tanıktım bu davada Gözlerim sanık durumunda 21.03.2006
|