dilime KON YA sen
’’gez dünyayı gör Konya’yı’’
gitmenin güzelliğindeki ahvalim, kanatlarıma kanıyordu, kon dedim dilimin ucuna, dilimin ucuna kon ki son olsun aşk... sakardı ellerim keyfekeder, sesini yüreğine düşürünceye dek, sinesinde duydu yürek atışlarının aşina ürperişini, şiir tövbe ediyordu aşka, sabır sevda da MURAD’ına erdiğinde, muradıma KON YA sen, dilime dilberim, dilberdudağı dilime şiir ezberim, aşk’a zikir ederken, sevgiye dua kalmak gibiysen, avuç avuç amenna ile, aminime KON YA sen... cümle kapısı... ney dilinde çalınsa, üflemeden zaman, uhrevi bir ahenkle, ziyadesindeki avazla, bir büyük ibadete özne olsa, NİYAZ PENCERESİ’ndeki duayla, duama KON YA sen... gönül yelpaze, nazik bir gönülde bazen/ nazende, aşka sadaka verilmiş ömrüm, sadakati güneşe emanet yüreğimden, kucaklayabilirsin nefesimi, sürebilirsin nefesine, mucizeye kavuşuyorken, nefsime KON YA sen... çığlıkların narında yanmak, aşka inanmak, gözlerimdeki deli asuman, yer yer yağmur olur zaman, sicim sicim gözyaşım, dertli bir hicazla bilal de, yağmurun fikrine düşerken, rüzgarın aklına takılıp, fırtınama KON YA sen... ŞEKER’i akide gönlümün, ağzımda tadı kaldı özlem, tarihe bir nida olup gömülse, SEKİZ SULTAN, tenhada gülümseyen gülse, duyulur sesleri hala dünün, bugünüme KON YA sen... feza da ALAADDİN TEPESİ, huşu içinde ıslak sesi, rüzgar savurur BOZKIR saçları ötesi, yerle gök bir misal de kavuşsa, yeşili gözlerimde rahmetin, duaların rengi EFLATUNPINAR, aminime KON YA sen... MERAM’ımı anlatsam, yollara yine düşer mi? ey kefensiz gece, kavuşmak mümkün mü? güneşin nurdan gözlerine, hasretime KON YA sen... bir sıcak düştür ILGIN yeli, esmeyi bilen, semazenler dönerken, ateşe aşık pervaneler gibi, göze alamadığım bir yalnızlık, düşlerimin efendisine kavuşuyorken, sonsuzluktaki ŞEMSETTİN, imanıma KON YA sen... tesbih çeker, duyulur taşların şıkırdaması, pişmalıklarımın aması, yüreğime dokununca KİLİM DOKUMAsı, aklımı bulmak muamma kalır aşta, ovaların düpedüz sessizliğinde, sesime KON YA sen... ÇİFT BAŞLI KARTAL, yalnızlık sana bile yakışmazdı gök kubbe de, erleri ile HORASAN, her umudun bir canı vardı, kımıldandı hasan, şükrüme KON YA sen... nağmeler inleten dergah, bir illası illaki vardır aşkın, kah fısıltı kah feryat, ŞEMS’inin ervahını, dilime çarpsa KARATAY, nasihatıma KON YA sen... ibadet ilham edilse de aşka, Mevlamı bulmakmış, MEVLANA MÜZESİ başka, ’’hamdım, piştim, yandım’’ diyen can, cümleden azizdi AZİZİYE’de, sular seller gibiydi DÜDEN GÖLÜ, aşk hangi KULU’ndayken? sabrıma KON YA sen... SIRÇALI MEZAR’ındaki sır, kaç asır kendini saklar, geceyi yine gömdüm umutlara, bir kere öldüysem, bin kere dirildim de geldim, yoluma KON YA sen... okuyarak öğrendiğimi, severek anladığımda, nasılsan öyle gel diyen, en yalın ve en yalnız halinde, uz dilli selçuk SELÇUKLU’yken gönlüme KON YA sen, dilimde tüy bitse de, hicran bilmesin bizi, KON YA sen... adını koyalım artık AŞK’a... SİNEM ŞANLI |