Çingenem
Hülyaların tellere takılı duvakların ak
Mangalda kül bırakma/yanın altında çaresiz ezilirken Zamana çingene gözlerine tutsak olsa yüreğim Her doğuşunda günün yıka(n)sam neşeyle sende Bir eylül vakti gökkuşağında seninle çingenem Kemirdi beni eylül yapraklarıyla gün ışığı Pusu kurdu mevsim cüceleri pamuk prensese Dalgalar aşkı sarıp sarmalar güz solukluğuyla Sallasan günü birlik sevdaları eteklerine takıp Ve ben boğulsam yalnızlığımda çingenem İzinsizdi sahiller geldiğimde gizlice zamana Aydınl/atmıyor silik gölgeni yanık kandiller Doğumuyla yeminli gün karanlığı boğmaya Öpüşleri perdelere sinmiş gece uykuluyken Astım gülüşlerimi ayak ucuna çingenem Senden sadece kalan silik siluetli hayalin Bana dair ne varsa içilmesi gereken ağularla Kokusunu unuttum onunda yokluğunda Olmasaydı tozlu sayfaların kuru karanfili Çağırmazdım afaroz ettiğim özlemleri çingenem Ten kokulu gecenin ayazında yazıldı sevgimiz Tatmadan yaşatır mı öldürür mü belli değil ki Sen yinede bilinmeze sar eteklerini meçhulen Kaleme düşmüşse gülüşüm bir tutam saçınla Bilirmisin senli toplanan düşünceleri çingenem |