haydi çocukluğum ve kırlaşmış saçlarımın telleri asın beni düşlerimin tam orta yerineŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ben bir süredir Karadeniz bölgesinde dağ köyündeyim
ve burada çocukların düşlerini gözlemleme fırsatım oluyor ve uzunca bir dönem köyde çekilen zorlukları yazmaya çalışılacağım zor hayatları gördükçe ben insanlığımdan utanıyorum ayrıca bir eleştirimde eşlerine kadın analar hep verici eşleri ise geri planda bu beni çok derinden yaraladı ve üzdü ayağı yanan bir bayanı ziyarete gittiğimde eşinin hiç bir konuda yardımcı olmadığını görünce yüreğim burkuldu((((( ayağını acısı değil yüreğinin acısını gözlerinden okudum((( haydi kızlar okula eğitim şart eşitliğiniz için saygılar tüm köy kadınlarına
benim gökyüzüm kanadım gibi ak
özgürlüğümün rengi gibi çünkü ben umudum elimde anamın lastik ökçesinden arabam çocukluğumun yolarını arşınlar düşleri başımda esmez kavak yelleri başım dumanlı dağlar gibi deli poyraz eser Karadeniz gibi hırçın elimde çelik çomak düşlerim ve yamalı dizlerim kanıyor düşlerimden düştükçe geceleri güneş kıskanmış düşlerimi çamurdan arabam çatlamış elim yüzüm kir pas içinde anam kırgın anam yorgun ben ise hürüm kanat kanat cehennem deresinde tahtadan bir ambarımız var selentü denir bizim oralarda ben tüm düşlerimi yükledim ve asma kilit vurdum zamanın kapısına haydi çocukluğum ve kırlaşmış saçlarımın telleri asın beni düşlerimin tam orta yerine gök yüzüne uzanalım yıldızları toplayalım ve serpelim özgürlüğünü yitiren gönüllere |
Yapacak bir şey yok onlar bize ayitler acısıyla ve tatlısıyla