ZULÜM
Filistin’den bir ağıt yükseliyor,
Aynı ağıt Çeçenistan’da,Suriye’de,Arakan’da,Afganistan’da var. Ağıtlar birbirinin aynısı sadece söylenişleri farklı, Duymuyoruz bu ağıdı sağır olmuşuz. Geçmişte Bosna’dan yükselen ağıt bunun aynısıydı, Irak da söylenen de. Hepsinde aynı manzara, Hepsinde aynı olaylar, Kan,zulüm,işkence... Susmak fayda etmiyor sen de biliyorsun. Bağıryorlar ama sen duymuyorsun. Hepsinde annesiz,babasız çocuklar var. Daha doğmadan şehit olan çocuklar. Dul kadınlar ağlıyor,kan gölü olan sokaklarda Tankların altında ezilenler ağlıyor, Evleri yıkılanlar ağlıyor, Sesleri duyulmayanlar ağlıyor, Sevdikleri şehit olanlar ağlıyor, Sevgisiz kalan çocuklar ağlıyor. Bir ses yükseliyor küçük çocuktan; Çocukları küçük mermilerle vuruyorlar değil mi? Yürek dağlıyor çocuğun söylediği Üzülüyor anne, o anki sevincini kaybediyor. O ara tanklar geçiyor sokaklardan, Hakaret ediyorlar herkese. Bizler ise susuyoruz ve izliyoruz sadece. Bir şey yapmıyoruz çünkü istemiyoruz. Zor geliyor kardeşlerimiz için bir şey yapmak. Sadece "vah!" demekle yetiniyoruz. Bir gözyaşı bile dökemiyoruz. Neden bu kadar duyarsızız? Zulüm adlı yılan kardeşimizi sokunca; neden bir şey yapmıyoruz? Mü’minler kardeşti hani Peygamber bizi boşuna mı kardeş eyledi? Kendimiz için zulüm istemiyoruz, Peki kardeşimiz için bu geçerli değil mi? Emre Kaya |