TÜRKÜM BENİMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yeni Bir Kutlu Tohumun Atılma Vaktidir; Söğüt, Domaniç ve Bilecik yöresinde Hz.Hızır Aleyhisselam vazifesi gereği, bir buluşma gerçekleştirmektedir, bu buluşma çerçevesinde Osman Bey, Şeyh Edebali’ye misafir olmuştur, İki Cihan Serveri Efendiler Efendisi on sekiz bin alemin Baş Komutanı Hz.Muhammed Aleyhisselatu Vesselam Nur’dan Tahtındadır, tam yüz yirmi dört bin Peygamber ve Ashabı Kiram saf saf omuz omuzadır, Cebrail Aleyhisselamın Komutasında Melekler, Hz.Hamza (R.A.)’ın Komutasında Şehidler, Zamanın Kutbu öncülüğünde üçler beşler yediler ve kırklar bu buluşmada birleşmiştir. Efendiler Efendisi Gül Muhammed (S.A.V.)’in emri doğrultusunda kararlar alınır ve gün kararır Osman Bey izin alarak, istirahatgâhına çekilir; Osman Bey odasına girdiğinde duvarda asılı Kuranı Kerimi görür ve hürmetle üç kez öpüp alnına koyduktan sonra Fetih Suresinin ilk Ayeti Kerimesini okur ve Kuranı Azimüşşan’ı tekrar üç kez öpüp başına koyduktan sonra, edeple tekrar duvara asar, kalbinde ki manevi esintilerle ötelere yolculuk eder ve bütün yorgunluğuna rağmen Kuranı Kerim hürmetine ayaklarını uzatıp uyumaz ve gün ağarana kadar Maneviyat Hali devam eder, bu edep sınavı sonucu yepyeni bir çağ açılır; Gün ağarınca Şeyh Edebali Üzerinde Kayı Boyu yazan Hz.Osman (R.,A.)’ın kılıcı ile Hz.Ali (R.A.) Efendim izin Zülfikârını Osman Bey’e kuşandırır; Mübarek ve Asil Soydan olan kızı ile Osman Bey’in nikâhını bizzat ötelerden gelenlerin huzurunda kıyar ve Kutlu Bir Devletin tohumu Dualar ve Tekbirlerle atılır; Adı DEVLETİ ALİ OSMAN’DIR ; Hz.Osman (R.A.) ile Hz.Ali (R.A.) Efendilerimizin ortak kalplerinin asırlar süren fitneye karşı tek duruşlarıdır “DEVLETİ EBET MÜDDET - DEVLETİ ALİ OSMAN”; Şeyh Edep Ali ise ayrı bir tecellidir Bembeyaz cüppesi ve ak sarığı ile, beklide Hz.Hızır Aleyhisselamın bizatihi kendisidir, yada o çağın Manevi Komutanlarından biri, öte iklimlerden gelmiş gibidir sanki; Hz.Osman (R.A.) Efendimizin Haya ve Edebi ile Hz.Ali (R.A.) Efendimizin Ali’si, yani Ba’nın altındaki nokta ne adına Elif adına Tevhit adına b irleşmiştir “ŞEYH EDEP ALİ”nin şahsında, adı da tıpkı öyle değimlidir “ŞEYH EDEP ALİ” ve Osman Bey’e manadan maddeye emanetler teslim edilmiştir, zamanı geldiğinde Kutsal Emanetlerin O’nun asil soyuna teslim edileceği gibi. Cenneti Alâ nasıl kılıçların gölgesi altında ise, Adalet adına, yeryüzü de ZÜLFİKÂR’IN gölgesine teslim edilmiştir ve insanlık huzur bulmuştur asırlar boyunca. Tecelli etmiştir Hak Tealâ’nın Buyruğu Milleti Necip’e emanet edilmiştir “SANCAĞI ŞERİF”, mallarıyla, canlarıyla Elif’in Hakkını verme babında Eşrefi Mahlûkat adına milyonlarca Şehid’in kanı bedel olarak insanlığa asırlarca barış dağıtılmıştır.
İşte budur benim TÜRKÜMÜN hikâyesi. ALLAH’ın seçtiği Necip Millet Gaza meydanlarında Mehteran kükreyişinde Tekbir Tekbir Ezanlarda Kur’anda ki sayfalarda Bayraktaki al kanda Yol gider öte iklimlere Devleti Ali Ebet Müddet Osman Ali tek yürek Dosta güven düşmana dehşet Ali’nin elinde Osman’ı Zülfikâr Şeyh Edep Ali düğümü çözer Fitneyi yok eder Türküm benim Bir Millet ki tarihin kadim sayfalarında Yön verir adalet adına insanlığa Yüzlerce yıldır altın harflerle Atadan balaya Türküm benim Ey Yiğit Genç kalk ayağa yön ver asra Fatih Sultan Mehmed olda Hak Adına çağlar açıp çağlar kapa Evlâdı Adem yolunu gözler Hasretin çeker mazlum yürekler Hak tadında Eşrefi Mahlûkat adına Meleklerle Şehidlerle omuz omuza Yedi kıta beş mevsim tek yürek kalpten kalbe Dalga dalga yayılsın Türküm benim Yar Divanına pervanedir toy yürekler Aşk çölünde pişmektedir ham yürekler Tecelli eyler Hak Teâla Sevdalı kalbe Arzdan Arş’a Sema eder Türküm benim Bağlamanın beste beste nağmesidir Dedenin toruna hediyesidir Yüreğinde sırlar alemidir Nesilden nesile Türküm benim Dere kenarlarında bozkırlarda Yüce dağ başında ıssızlarda Aşk kalbe düştüğü zamanlarda Efkâra demlenir Türküm benim Aşk kelebek olur konar kalbe Nisan yağmuru gibi dökülür hece hece Sümbüller açar çorak yerlerde Söylenir her dilde Türküm benim Arı çiçeğe bülbül güle döndüğünde Bülbülün kanadı değer güle Gamzeler açar gül bülbüle Açılır kapılar Bakiden faniye Hızır’la İlyas elinde bade Gönüller kanatlanır Aşkı Ambere Sevdaya bestelenir Türküm benim Ayşe’nin endamında ak gelinliği Mehmed’in serhat’te tek tesellisi Sınırda kartaldır yiğitler yiğidi Mehmed’den Ayşe’ye Türküm benim Annenin bebeğine helâl sütü Babadan evlada dinle öğüdü Cihanda bilinir Türkün ünü Sancak muhafızı Türküm benim Körpe bebeğin ninnisidir Gençlikte sevdanın tecellisidir Damardaki asil kanın tescilidir Beşikten mezara Türküm benim Hayrettin KIZILOĞLU M.G.A. 29/06/2012 |