HASRETİNLE SINANAN YÜREĞİME BİR GELSEN
[I.
çöl yazgısı düşmüş sanki toprağıma sağır kervanlar geçiyor ufuktan bulutlar âmâ olmuş çevremi kuşatmış zehirli sürüngenler yalnızlığı azık yapmışım kendime acınacak hallerdeyim bilsen sığındığım kuytuları nuruyla aydınlatan ısıtan eriten yakan donmuş yüreğimi kaç acımı dindirdi sözlerin kaç yaram iyileşti muhabbetinle kaç kere ölüyorken dirildim bir sancı başlar zift kokusu yayılan kalbimde ruhum sızlar bazen karanlık basar da basar üzerime sonra birden aklıma sen düşersin dağılır bütün siyahı evrenin II. dünya var olduğu günden beri en kara gündüzleri taşımıştı üzerinde geceler doğmuştu göğüne en kızılından kana kanmıştı dudağı böğrü ne cinayetler saklamıştı kaç kere silkelenmiş kaç kavmi atmıştı sırtından zalimlerin rüzgarı eserken arzın yüzünde cümle âlem söz birliği etmişçesine durmadan çaldılar arşın kapılarını artık gelesin diye dua dua yalvardı tüm kâinat bir gün ebabiller indi yere doğacağın yere üşüşen kargaları bir bir temizlediler Mekke halkı şaşkın bu olup biten ne Ebrehe hangi cesaretle Kâbe’ye geldiğine bin pişman vakit gülün açma vaktidir artık söz senin secde senin III. babanın yadigârı ebvanın kucağındaki bahtiyar kadın en çok onun ayaklarının altına yakışır cennet en çok o sevmişti seni yoksa onun gözlerinden mi döküldü yıldızlar bir dede bu kadar mı sever torununu bir amca yeğenini evladından ayırmaz mı bir çocuk küçücük yüreğine neler sığdırır kardeşlerin en çok o günlere gelmek mübarek başını okşamak istiyor Hatice’nin kalbine sığındığın gün Hira-Nur dönüşü göğün sırrı aşikâr olunca yüzü güldü tesellici bekleyenlerin kâinat şükür secdelerine erdi hava su toprak ateş yeniden şifrelendi cümlelerin anlamları değişti Kelâm’a göre mühürlendi tüm kelimeler Ebu kubeys hazır Daru-l erkam hazır Sevr hazır Ve hazır Ebu Eyyüb’ün hanesi ibret-i alem olacak yaşadıkların duyanda hayranlık uyandıracak kalemler tükenecek seni anlatırken öfkesinden delirecek ebu cehiller herkes seni konuşacak ahir zamanda bir ömür yaşadın ki efendim dillere destan IV. Cebrail’in sırtındaki hırkayı tanıdın mı bütün melekler onunla süslemişler kanatlarını hepsi onun sahibine özenmiş Eba bekr’in pare pare hırkası Ömer Müslüman oldu demediler bir fetih gerçekleşti sözü dillerinde o öyle bir fetih ki hissettiği yakınlık cennete de cehenneme de kızların mı Osman’a emanet yoksa Osman kızlarının biricik emaneti mi ve Ali’n Fatıma’n Kevser’in sonra Hasan Hüseyin onlar senden kalan hatıralar Kerbela’da yitirdiğimiz o gün bu gündür ağıt yakıyor aşıkların güneş şahit olduğu o günden beri başka yanıyor yer bir şey yapamadığı için yasta hava Hüseyin’in susuz gidişine ağlıyor işte oğulların Kasım Abdullah İbrahim onları ötelere uğurladın diye biz evlatlarımızı severken utanıyoruz bu acı bambaşka senin dökemediğin yaşları biz döküyoruz kalplerimiz kanıyor andıkça V. kokun gelir ikliminden putlarım yere serilir ateşim söner soğur açlığı nefsimin omuzlarım birer birer devrilir kurur zakkum ağacımın çiçekleri bir söz söylesen ayağa dikilir dağlar ağaç yürür örümcek konuşur ay çözülür dünya durur tek bir bakışın yeter ya da gözündeki siyahı görmek âlem susar yalnızca bir cümle göklerde yankılanır koşuşur melekler yol verir yıldızlar dayısına uğurlanan minik kızlar karşılamaya çıkarken onları yeni yeni cennetler hazırlanır yürüdüğün yollar vardır senin dokunduğun taşlar yolcular vardır uğurladığın okşadığın yetim başlar mübarek elinin değdiği her yer mübarektir senin ayak izinin olduğu şehirler mübarektir ey Mekke arkasına dönüp dönüp gideni tanıdın mı üzülme kâbe senin sevdiklerin senden hicret etse de şimdi dua senin amin senin ey Medine şükret koynunda sakladığın inci yüzünden her gece sayısız melek iniyor kalbine sağanak sağanak boşalıyor tekbirler salavatlar yıkıyor nazenin toprağını ve mübarek gecelerde çın çın çınlıyor gök kubbe ezanlar yıldızlarda yankılanıyor geceyi ağartan kimin secdesi bu konuşan kim bu ses kimin sesi bu hangi sevdalın gülyüzlü sussun yoksa duasından arşın kapıları açılacak Burak seni getirecek sevenlerine işte gülyüzlünüz diyecek duası kabul olacak gözleri semada bekleşenlerin kalin ] |
mükemel anlatım tarifsiz bir paylaşım
gönlün şen hayalerin gerçek
yarınların aydınlık ve ilhamın bol olsun