'Sevseydi Gitmezdi'
Sevseydi gitmezdi’ cümlesinin en çok kullanıldığı günün ardından gecenin soğuk karanlığına doğru ilerliyor zaman.
Elimde ki kahveyi yudumlarken bi soru takıldı aklıma. Sevseydi gitmezdi’ diyorlar ya hani ? peki diyorum, sevmeseydi gelirmiydi ? Neyse diyorum, neyse siktir et Beni en iyi anlayan şeyi arıyorum, kalemimi. Bir şeker hastasının insülin ilacını aradığı gibi yada bir annenin lunaparkta kaybolan çocugunu aradığı gibi bulamayacağı korkusu eşiğinde. Ve parmaklarım kanayana kadar yazdım, yazıyorum. Ama siz, siz beni anlamaya çalışmayın. Çünkü siz mutlusunuz, ben mutsuz. Tuttum onca sevilecek ve sevileceğim kişi arasında en imkansızı seçtim. Ben yaşadım, siz yaşamayın bunu. O kadar acı ki. ’Ne kadar acı ?’ demeyin işte. Ölüm döşeğinde yatan birisinin çektiği acıdan kat kat acı, her saniye ölmek gibi. Sonra duydum ki birisi varmış hayatında, mutluymuş. ’Sevseydi gitmezdi’ diyenlerin haklı çıktıgına mı yanayım yoksa kendimi kandırma çabalarımın hayal kırıklığı ile sonuçlandıgına mı ? Neyse diyorum, neyse siktir et Gün gelir unuturuz onu diyor dudaklarım, siktir lan! diyor kalbim. Ve siz, bunu okuyanlar Ben çektim bu acıyı, siz çekmeyin ve beni anlamaya çalışmayın Anlayamaya çalışma çabalarınız bile ruhunuzu incitir, kırılır, üzülürsünüz ve ansızın akar gözlerinizden yaşlar. Anlamayın.. Hidayet Yılmaz 22 Şubat 2011 03:55 Suları.... |