Nisan yağmurları ıslatırken saçlarını Kirpiklerin ağlardı Gözlerinden habersiz Toprak kokusu sinerdi dudaklarına İncir ağaçları ıslattıktan sonra
Neden ayrıldık niçin böyle olduk Hiç sormadım sorgulamadım Gerçi fazla da üzerinde durmadım
Biliyor musun şimdi Selâmsız uçan turnalar gibisin Virân olmuş şehirlere benziyorsun Kapın kilitli perdelerin örtük Yuvası bozulan kırlangıçlar gibi Şaşkın telaşlı biraz da ürkek Devâsı bulunamayan hastalık gibisin Ne yaşatıyorsun ne de öldürüyorsun
Kendimi alıştırıyorum galiba her şeye Yokluğunu sindirmeye çalışıyorum bu günlerde Kararsızdan daha kararsızım Bir yanı yaşamak Diğer yanı ölüm olan bu dünyada Her şeyin ortasını bulmak istiyorum ama Her defasında sen taş koyuyorsun yoluma
Ali’ler Ayşe’lerden vazgeçti Kerem Aslı’dan Ferhat Şirin’den Ben ise ebediyete kadar senden
Aşkla dolu bir mâzi de böylece kapandı Arsız kalplerin kahkahaları çınlarken Ağlama duvarlarında Bir şairin defteri daha dürüldü Üçüncü şahsın şiirlerinde
Çapraz ateşe alınıyorum sanki Ne zaman sana yürümeye yeltensem Ölümüne bir uykuya atıyorum kendimi Kato Dağı’nın eteklerinde
Karanfillere kan damlıyor ayışında Boş kovanlar savrulurken suratıma Kalibresi düşük hayallere sarılıyorum Uykumu bölerken uzak çakal sesleri Ben seninle vuruluyorum Şemdinli’de Zap’ta Avaşin’de
Hiçbir faydası yok galiba artık bu sözlerimin Ne bir değeri Ne de bir tesellisi Zaten sana rastlamadığını söyledi Gün ağarırken evine dönen gece bekçisi
Hâlâ bulunamadılar Seni yırtık cebimden çalan hırsızlar Seni görmediklerini söylediler Parklara sızan şarapçılar Çöpçüler de süpürmemiş Yerden bütün izini Yoksun işte!
Ne olur bana martaval okuma Adını ezberletip dilime Beni diyar diyar gezdirme Öpüşlerin solduruyor bütün çiçekleri
Bir daha uğruma rüyalarıma... Ne olur bir daha aşktan ,sevgiden bahsetme ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SÜKÛT-U HAYÂL şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SÜKÛT-U HAYÂL şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Nisan yağmurları ıslatırken saçlarını Kirpiklerin ağlardı Gözlerinden habersiz Toprak kokusu sinerdi dudaklarına İncir ağaçları ıslattıktan sonra
Neden ayrıldık niçin böyle olduk Hiç sormadım sorgulamadım Gerçi fazla da üzerinde durmadım
Biliyor musun şimdi Selâmsız uçan turnalar gibisin Virân olmuş şehirlere benziyorsun Kapın kilitli perdelerin örtük Yuvası bozulan kırlangıçlar gibi Şaşkın telaşlı biraz da ürkek Devâsı bulunamayan hastalık gibisin Ne yaşatıyorsun ne de öldürüyorsun
Kendimi alıştırıyorum galiba her şeye Yokluğunu sindirmeye çalışıyorum bu günlerde Kararsızdan daha kararsızım Bir yanı yaşamak Diğer yanı ölüm olan bu dünyada Her şeyin ortasını bulmak istiyorum ama Her defasında sen taş koyuyorsun yoluma
Ali’ler Ayşe’lerden vazgeçti Kerem Aslı’dan Ferhat Şirin’den Ben ise ebediyete kadar senden
Aşkla dolu bir mâzi de böylece kapandı Arsız kalplerin kahkahaları çınlarken Ağlama duvarlarında Bir şairin defteri daha dürüldü Üçüncü şahsın şiirlerinde
Çapraz ateşe alınıyorum sanki Ne zaman sana yürümeye yeltensem Ölümüne bir uykuya atıyorum kendimi Kato Dağı’nın eteklerinde
Karanfillere kan damlıyor ayışında Boş kovanlar savrulurken suratıma Kalibresi düşük hayallere sarılıyorum Uykumu bölerken uzak çakal sesleri Ben seninle vuruluyorum Şemdinli’de Zap’ta Avaşin’de
Hiçbir faydası yok galiba artık bu sözlerimin Ne bir değeri Ne de bir tesellisi Zaten sana rastlamadığını söyledi Gün ağarırken evine dönen gece bekçisi
Hâlâ bulunamadılar Seni yırtık cebimden çalan hırsızlar Seni görmediklerini söylediler Parklara sızan şarapçılar Çöpçüler de süpürmemiş Yerden bütün izini Yoksun işte!
Ne olur bana martaval okuma Adını ezberletip dilime Beni diyar diyar gezdirme Öpüşlerin solduruyor bütün çiçekleri
Bir daha uğruma rüyalarıma... Ne olur bir daha aşktan ,sevgiden bahsetme ...
Soguk bir su gözesi arıyorum bu şiirin içimde vyaktığı yangını dindirecek..Var ol Kalem ,Var ol nefes..Mükemmel..
Nisan yağmurları ıslatırken saçlarını
Kirpiklerin ağlardı
Gözlerinden habersiz
Toprak kokusu sinerdi dudaklarına
İncir ağaçları ıslattıktan sonra
Neden ayrıldık niçin böyle olduk
Hiç sormadım sorgulamadım
Gerçi fazla da üzerinde durmadım
Biliyor musun şimdi
Selâmsız uçan turnalar gibisin
Virân olmuş şehirlere benziyorsun
Kapın kilitli perdelerin örtük
Yuvası bozulan kırlangıçlar gibi
Şaşkın telaşlı biraz da ürkek
Devâsı bulunamayan hastalık gibisin
Ne yaşatıyorsun ne de öldürüyorsun
Kendimi alıştırıyorum galiba her şeye
Yokluğunu sindirmeye çalışıyorum bu günlerde
Kararsızdan daha kararsızım
Bir yanı yaşamak
Diğer yanı ölüm olan bu dünyada
Her şeyin ortasını bulmak istiyorum ama
Her defasında sen taş koyuyorsun yoluma
Ali’ler Ayşe’lerden vazgeçti
Kerem Aslı’dan Ferhat Şirin’den
Ben ise ebediyete kadar senden
Aşkla dolu bir mâzi de böylece kapandı
Arsız kalplerin kahkahaları çınlarken
Ağlama duvarlarında
Bir şairin defteri daha dürüldü
Üçüncü şahsın şiirlerinde
Çapraz ateşe alınıyorum sanki
Ne zaman sana yürümeye yeltensem
Ölümüne bir uykuya atıyorum kendimi
Kato Dağı’nın eteklerinde
Karanfillere kan damlıyor ayışında
Boş kovanlar savrulurken suratıma
Kalibresi düşük hayallere sarılıyorum
Uykumu bölerken uzak çakal sesleri
Ben seninle vuruluyorum
Şemdinli’de
Zap’ta
Avaşin’de
Hiçbir faydası yok galiba artık bu sözlerimin
Ne bir değeri
Ne de bir tesellisi
Zaten sana rastlamadığını söyledi
Gün ağarırken evine dönen gece bekçisi
Hâlâ bulunamadılar
Seni yırtık cebimden çalan hırsızlar
Seni görmediklerini söylediler
Parklara sızan şarapçılar
Çöpçüler de süpürmemiş
Yerden bütün izini
Yoksun işte!
Ne olur bana martaval okuma
Adını ezberletip dilime
Beni diyar diyar gezdirme
Öpüşlerin solduruyor bütün çiçekleri
Bir daha uğruma rüyalarıma...
Ne olur bir daha aşktan ,sevgiden bahsetme ...
Soguk bir su gözesi arıyorum bu şiirin içimde vyaktığı yangını dindirecek..Var ol Kalem ,Var ol nefes..Mükemmel..