HASRETİZ İKLİMİNE YA RESUL ALLAH (S.A.V.)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Asrı Saadet Özlemine ve Vefaya dair;
Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselama ve Hz. Hızır ve İlyaslara ve Üçlere ve Yedilere ve Kırklara ve Binlere ve Bütün Zamanların İslam Yiğitlerine Adanmış Üç Kanatlı Zümrüt-ü Anka Şiirler; Haddi aşmadan birkaç cümle; Vefa emanete sahip çıkmaktır; Kutlu Nebi (S.A.V.)’in Veda Hutbesinde bizlere bıraktığı ve sıkı sıkı tembihlediği Kuran ve Sünnet Emanetine sahip çıktığımız asırlarda yüceldik, uzaklaştıkça, o Kutsal Emanetlerden zillete düştük; Vefa Vicdan Muhafızıdır, o olmayınca yalnızdır insan kalabalıklarda. Vefa Muhacire bir çift kanattır, yükselmeye merdivendir, o olmayınca göç yollarında vurulup düşmektir, yaralanmaktır ve taşın gediğine oturamamasıdır., İçinde yaşadığımız toplumda bireylerin kendilerini yalnız hissetmemesidir vefa, Vefa kuyuda bir imdattır Yusuf’a, o olmayınca yalnızdır Yusuflar kuyularda. Vefa kalplerden ihaneti kovmaktır. Vefa hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için diyerek, benlikten bizliğe, bizlikten Vahdete Burak’tır. Vefa, güvenmektir, güvenilmektir. Vefa unutmamaktır unutulmamaktır. Ve Vefa taşın altına yüreğini koyarak, asırlar öncesinden asırlar sonrasına, Süleymaniye’nin minarelerinden İlahi Kelimetullah’ı dünyaya yaymaktır. Vefa sevmektir sevilmektir. Vefa manevi bir yatırımdır, o olmayınca şerri davettir insanlığa. Sen yoktun, ayrıldı aramızdan Cibril Nefesli Zümrüt-ü Ankalar, Sen yoktun çıktı inlerinden, yayıldı yeryüzüne şeytanlar. İttifak eyledi nemrutla Karun, kuruldu hem iblisin tahtına firavun. Sen yoktun Ya Resul Allah, yoktu Ebu Bekiri Sıddıkın, Yoktu Adaletli Ömer’in Zinnureyni Osman’ın, Sen yoktun Ya Resul Allah, yoktu heybetli Hamzan Zülfikârı Alin, Ne çabuk da geçip gitti zümrüt kanatlı mevsimler, Sen yoktun Efendim, bahçelerimiz de boyun büktü güller. Hangi gün Ya Resul Allah; Mazlumların yüzü güler , Asrı Saadetindeki; O Kutlu Günler ne gün geri döner. Sen yoktun, vuruldu anne kucağında büyümeden masum bebeler, Harabeyi viraneye döndü, bin yıllık kadim şehirler, Hicret yurdu bulamadı göç yollarında hali perişan yüz binler, Sen yoksun aramızda, Ümmetinin elinden kim tutar. Sen yoktun Ya Resul Allah, yıkıldı payitahtımız. Sen yoktun aramızda ocaklara figan düştü, Çekildi Adalet çağı yeryüzünden yerine ifriti bir zaman düştü. Ey Alemlere Rahmet olarak gelen Sevgili, Emir Buyur; Katına bizlerden haber getirenlere, Bi İznillahi Teâla Emir Buyur ötelerden, Hızırlara İlyaslara, Üçlere yedilere, Kırklara binlere, Emir buyur Adaleti mazlum adına; Yeşil Sarıklı Gazilere, Şüheda Ervahına, Cennet Semalarında süzülen; Zümrüdü Ankalara binsinler; Emir Buyur Ya Resul Allah Bedrin Aslanlarına, Karanlıklara bürünen çağımıza insinler. Ey Makamı Mahmud’un Sahibi; Adem ile Havva’nın Af Sebebi, Elif Lam Mim, Elif Lam Ra, Ta ha ve Yasin’lerin hürmetine, Ey her iki cihanın övülmüşü ve övüleni Ey Sahibuz Zaman; Emir Buyur; Asrı Saadet Muştusuyla yeniden dirilelim, Hem kıyamda, hem secdede saf tutalım peşinden, Yürüt bizi Ya Resul Allah, yürüyelim izinden, Yürüt ki karanlıklar çekilsin yeryüzünden, Karışsın Ya Resul Allah; Rahmet Gözyaşların gözyaşlarımıza. Ve Dalgalansın Sancağı Şerifin dört mevsim yedi kıta da. Hayrettin KIZILOĞLU |