Leylâ'nın Leylâ Olduğu DemlerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Anlatıldığına göre, Mecnun’un Leylâ’nın aşkından çöllere düştüğü dönemlerde. Leyla bir şölen verir. Gelen misafirlerine de kendi eliyle doldurup verir, dağıtılan şerbeti.
Bu şöleni bilenler, Leylâ’nın aşkından Mecnun olan Kays’a rastladıklarında, derler ki ey Kays! Leylâ şölen yapıyor,şerbet dağıtıyor,sen de gidip onun elinden şerbet içsene. Bunu duyan Kays, Leylâ’nın şölen verdiği alana gelir, Kuşağının arasında su içmek için taşıdığı kırık çanağı çıkarıp Leylâ’ya uzatır. Leylâ bakar ki çanak kırık, yere çalıp kırar, yeni bir kâseye doldurduğu şerbeti uzatır Mecnun’una.Orada bulunanlardan bazıları, hemen Leylâ’yı Kays’a kesmeye başlarlar, bak kibrinden senin çanağını yere çalıp kırdı. Seni küçük görüyor derler. Bunu söyleyenlere şöyle bir bakar Mecnun . Neden başaksının değil de benim çanağımı kırdı? Demek ki bana karşı farklı bir ilgisi var der. Efendim bu bir rivayet, bize düşense bunu sizlere aktarmak.Hatamız var ise affola.
Bu şiir nısf-ül-leylde yazılmıştır.
Leylâ’nın leylâ olduğu demde. Plazmaların, cümle lüksün, Evleri işgal ettiği devirde değil. Yıldızların kıl çadırları, Tevazu ile seyrettiği dönemde. Mecnun mecnunluğundan utanmazken, Leylâ’nın *çanağını yere çalıp kırmasını, Ayrıcalık sanırken yazılmıştır bu şiir. Henüz sevgiler tenle kirletilmeden, Birlikteliklerin aşkı mağlup ettiği dönemlerden, Çook önce yazılmıştır. Ferhat dağları delerken, Kerem tutuşup yanarken, Ten temizken ,can temizken; Âşıkların tertemiz sinesine kazınmıştır. Bu şiir nıfs-ül-leylde yazılmıştır. Leylâ’nın leylâ olduğu demde, Çöl gecelerinin sessizliğinde, Gerçek aşkın ayak izlerinde, Yıldızları utandırmadan, Sevenleri incitmeden, Gözleri kudretten sürmeli , Ceylanları ürkütmeden; Leylâ’nın leyla olduğu demde, Nıfs-ül-leylde yazılmıştır. Ankara,11.12.2007 İbrahim Kilik *Leylâ bir şölende Mecnun’un kâsesini yere çalıp kırmıştır. |
zimmetten nasıl düşecek?
tebrik ederim...