AYRILIKLAR MEVSİMİ
Gündüz bile karanlık, hüzün yağıyor gökten.
Birden kapımı çalan, ayrılıklar mevsimi. İçimizdeki aşkı söküp atacak kökten. Andan geriye kalan, ayrılıklar mevsimi. Gözyaşı sanki zehir, dokunanı yakıyor. Gözlerin hüzün dolu, neden bomboş bakıyor? Kaçınmak isterdim ya, her yol hüzne çıkıyor. Bizi bu derde salan, ayrılıklar mevsimi. Ölüme eş değermiş sensiz alınan nefes. Çok çok zor yırtılıyor, göğüs denilen kafes. Aklına şaşıyorum, bunun neresi enfes? Yüreği etti talan, ayrılıklar mevsimi. Anlayıp dinlemeden verilen her bir karar, Elbette yanlış olur, çoğu da akla zarar. Aşkta vefa bilmeyen elbet uzakta arar. Dildeki falan filan, ayrılıklar mevsimi. Zamanın girdabında belirsiz ayı, günü, Aşıklar takviminde hüzündür bütün ünü,. Eğer ki aratırsa bugünün her dem dünü, Bil ki koca bir yalan, ayrılıklar mevsimi. Bundan sonrası tufan zamanın yüzü kara. Çeksem ne fark eder ki, deli gönlümü dara. Yokluğun acımasız, umut yok ilkbahara. Acılarda can bulan, ayrılıklar mevsimi. Ne zaman başlar, biter ? Nerdedir başı, sonu? İçi içine sığmaz kuşku tüketir onu. Bu mevsimde her zaman, aşk çetrefil bir konu. Her an zamansız solan, ayrılıklar mevsimi. Bu mevsim başka mevsim hüzün değiyor aşka Yaşamı kurguluyor üstüste onca keşke Dosteli sensiz bitik, zamanı da yok meşke Sanki kara bir yılan, ayrılıklar mevsimi |
kutluyorum hocam saygılarımla