KOKUNU YANIMA ALDIM...
gecenin ayazı acımasızdır bilirsin...
her köşe başı bekler seni, belki umudundan bir parça kopartırım diye. haince gizlenir, gözlerinin yaşlarına. kaçmaktan yorulunca düşüverirsin, anılarının en sıcak zamanlarına. açarsın geçmişin sofrasını alırsın karşına sözcüklerini başlarsın hasretinin gölgesiyle konuşmaya sanki nefesini hissedecek kadar yakınında...! gidersin arsızca kovulduğun sokaklarına aklın yolunu izler unutamadığı kokusuyla. ve yine düşersin... dermanı kalmayan gidişinin ağırlığıyla. canım çok yanıyor parmak uçlarıma buladım akan kanları bu kaçıncı cinayetim bu kaçıncı kapına gelişim yine yoksun....! ama yine de boyadım kırmızıya duvarlarını anla diye geldiğimi bıraktım yine parça parça her yere kendimi ama kokumu bırak ...........madım seninkiyle karıştırmadım usulca yazdım parmaklarımla yalnızca seni çıkarken bıraktım yine yokluğunun altına girerken aldığım düşlerini. bilmiyorum daha ne kadar sürecek bu yalnızlık...? bana Aşkı soruyorsun.. sen hangi kaçamak aşkın sevdasında yaşıyorsun? acılarınla diktiğin giysilerine ne kadar dar geldiğini görmüyor musun...! eskitiyorsun fahişelerin soğuk bedenlerinde kendini tütün basıyorsun ciğerlerine iyileşmek için değil ama, bugüne geçmişi jilet yapıyor, her defasında şuçlu gibi kalbini ihbar ediyorsun...! bıkmadın mı hala yüreğine vurduğun kelepçelerden? ADAM......! bırak artık..... yalnızlığı ruhuna misafir etmekten....! yine küfrettirme geçmişine bırak artık bugünlerin özgür kalsın.... işte o zaman gülüşler konar yeniden yüzüme kahkahalarım çatlatır baktığım aynaları evet ağlarım ama, bu defa sevinçten yüreğinin kokusunu duyarım yeniden gidiyorum şimdi... bütün pencereleri açtım kokumu kapıdan dışarı saldım sana yalnızca bir kaç satır bıraktım İSTER OKU, İSTER YIRT AT...! BEN NASIL OLSA, KOKUNU YANIMA ALDIM...! /NergizA/ |