Uyan artık
Bu kadar yıl uyudun, artık uyanmaz mısın ve hâlâ, gününü gaflet ile geçirirsen; ceddinin yüzüne nasıl bakar; soyuna, evladına, “gelecek için” ne miras bırakırsın?..
Bu illet, bu gıllet ve bu zillet.. tasmasıyla, nasıl yaşarsın?. Ebed’lerde, yakut, zümrüt, zecerbetten.. yapılmış çeşit, çeşit.. saraylar varken ve bu saraylar, seni; evet, beklerken; sen, kendi isteğinle bunlara nasıl ve ne hakla, şaşı bakar ve onları boşlarsın?.. Sen, bu lütufları nasıl olur da; tu-kaka yaparsın? Hem de, şafak sökmüş ve kurtuluş “GÜNEŞİ!” tam da, zuhûr ediyorken?.. Hâlâ, UYUR’ da, bir türlü uyanmaz mısın?.. Her gün, bir çok yere gidersin de.. bir gün de ve bir defacık da olsa, kendi kendine misafir gelmez misin? Artık; gafleti, delaleti ve hatta hiyaneti.. bırakıp da, üç asırdır kesintisiz süren; bu derin uykundan, biraz uyanmaz mısın?... Sen. Hâlâ uyursan, yarın bir gün; ceddinin ve torununun yüzüne nasıl bakarsın?.. U Y A N A R T I K !.. ŞİİR NO: 23 30-EKİM-2008 EY TÜRK!.. Uyan; kalk, artık kendine gel; Kalplerden kalplere, akıyor bir sel!.. Ne kadar şanslısın, artık idrak et, Bak! Esiyor yine, “O,TANIDIK YEL!..” GÜL’ünün kokusuyla, “GÜL FEDAİSİ!..” YOLDA, GÜL’ünden müjde bekler, yaşlı gözler ufukta... Nazar et, bak! Dünya, yine senindir, Görevin idrak et! ceddin sevindir. Dayanağın; senin, iman gücündür, Görev; seni bekler, “tam üçyüz yıldır...” DÜN; bizimle şenlendi; tomurcuklar, gül açtı; GÜL’ünün; gül kokusu, her kıtaya ulaştı. İman ile küfür, yine yarıştı, Azmedenler, HEDEFİNE’ne kavuştu! ŞAFAK, söktü; “AY, YILDIZ’la!..” buluştu, (*) Bu hasrete, “çok gözyaşı sıkıştı...” Dün, bizimle bahardı; bizden sonra, kar yağdı, GÜL’ünün kokusuna; güller de, mahrûm kaldı. Zafer sesi, kulaklarda çınlıyor, Şehitler ayakta, yer-gök dinliyor. Tüm MÜRSEL’ler hamdederek inliyor, Tarih; “TÜRK’le yeniden diriliyor...” Ben, O GÜL’e ağlarım; güllerim, bana ağlar, O GüL’den, mahrûm kaldım; yaramı, güller bağlar. NOT: AY, Hz.MEHDİ; ve YILDIZ, Hz. İSA (as) 13-MART-1989 SAAT :04:00 Konak-İZMİR. |