Ankara'da Bir Adam (3)
Yazan ve seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
Uzun yıllar öncesinde, Ankara’nın ortasında İbrahim bereketiyle, Nezaket’in sofrasında İki küçük kız var idi, biri Ayşe, biri Neşe Mütevazı bir aile, bakmazlardı üçe beşe Bir de küçük Fatoş ile, Mustafa isimli bebe Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe? Mazi yüreğimde yara, ama dostluk baki kaldı Geçen yıllar hepimizden, ufak tefek bir şey aldı Dün de çocuk dediklerim, büyüdüler şenlendiler Gençlik çağlarına erip, birer birer evlendiler Günler gelip geçe dursun, hayat ne çok şeye gebe Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe? Bir devran ki döner durur, kimi mutlu kimi mutsuz Gün gelir de bilemezsin, kim umutlu, kim umutsuz Bu günlerde misafirim, Ayşe’nin güzel evinde Gözlerinden dostluk akar, evlendiği Celal’inde Çocukları genç kız olmuş, hayat sobe, bizler ebe Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe? Biri Şeyda, biri Şeyma, tutku sevgi adlarında Akıllı, zeki, duygusal, kin nefret yok gardlarında Ak saçların üzerinden, şapkayı koydum önüme Döndüm şöyle geçmişime, bir de döndüm bugünüme Celallenme komutanım, senle oynanmaz kör ebe Bulununca böyle dostlar, nasıl konulmaz ki cebe? |