Hafif esen rüzgar sonrası
ürperiyordun
sıcak bir Mayıs ayında
belirsiz gelecekten
oysa
çay içtik
sevda tepesi Küçüksu’da
sevdalılara yaraşır mutlulukla
akasya kokulu bahçeye bakan oda
kötü bir rüya sanmıştım
koşar adım terk edişini
sebepsiz
keşke o rüyanın hırsızı olsaydı,çalsaydı
ve ilk defa bir hırsızı
seni sevdiğim kadar sevecektim
ne hoş
mor menekşem yok henüz
kokusunu aradığım
sahilde bir volta dâhi atamamışız
soğuk buzlu sularda boğulmuşum
yapayalnız
Mart ayında boğazın suyu soğuk olur
akıntıları da pek fenadır
savurur anlamazsın
gecenin bir vaktinde ışıksız
rüyaya hazır yatırmışken
umarsızlığını
törensel hüznünü
çok şarap içtim
geceli
gündüzlü
hâlâ sevişiriz
müzik eşliğinde
geceleri
süper güçlerim yok
totem ve tütsü geleneğim hiç olmadı
acaba?
bir de bunları mı deneseydim
kendi kendime
gülüyorum şimdi
ama yok
aydınlanır belki soğuk sularımız
belli mi olur.
m
güneş