AYIP MI?_____________Güneş tenli, ayaz yürekli… _____________Bakışında dağlar eriyen sevgili… Bir gün beni anladığında ki o gün, Muhtemelen gönlümde çimenler sarı, Ağaçlarımın yaprakları kuru, Meyvelerim henüz olgunluğa ermeden, Çürüyüp kopmuş olacaktır… Korkarım geç kalmışlığını fark ettiğinde, Sensizliğe terk ettiğin yüreğim, Bende yaşattığın karmaşanın sancılarına, Çaresiz, yenilmiş olacaktır… Bir gün beni aradığında, İhtimal… Artık bu semtte ikamet etmiyor olacağım. Muhtemelen, birkaç komşudan sonra, Muhtar amcayı aramayı akıl edeceksin, Ya da birileri, Tarif edecek muhtarlığın yolunu… Muhtar amca karıştırırken evraklarını, Garip bir heyecanla bekleyeceksin. Gözlüğünü çıkarırken, Sana en insancıl tavrıyla, Yeni adresimi verecektir. Karşıyaka mezarlığı, Parsel no: on bin bilmem kaç… İşte şimdi senin de göz pınarların kuruyacak, Bana miras bıraktığın, yalnızlık denen, bu vurgunla, Bir müddet de sen kıvranacaksın, Sen ağlayacaksın… Artık bütün aynalarda, Kendine bakarken beni görecek, Bir kat daha yalnızlığımı kendinde bulacaksın. Senden bir tek isteğim olacak sevgili… Her aynaya baktığında, Yalnızlıktan boğulduğun anlarda, Senin yüreğinde taşan her duygunun, Ya da zihninde canlanan her düşüncenin, Bin katını, yokluğunda benim de her gün, Tekrar tekrar yaşadığımı, Sakın ama unutma, emi… Şimdi bilmeni istediğim bir şey var, Sen gidince yüreğime paslı bir hançer, Kabzasına kadar hiç saplanmadı. Gözlerimden yağmur gibi yaşlar dökmedim. Gidişinle, bende başlayan sessiz bir bekleyişten, Çıldıracak gibi olup, aklımı yitirmedim. Çünkü; ben seni sevmedim, Derya gibi gözlerine de aklım takılıp kalmadı. Hiç işte… Öyle kendi kendime… Durup dururken, herkes gibi… Ölmüşüm… Ölmüşüm, işte ayıp mı? ____________________yorgunkalem... |
yorgunluktan tatil hakedilmiş ama bu kadar da uzağa gitmemeni tercih ederiz.
mazallah kalırsın oralarda.
espri bi tarafa ciddi bir acı ört bas edilmeye uğraşılsada söylenen her şey delil hükmünde
tebrik ve saygımla...