AĞLAYAN BAHÇEBeyaz kerpiçten bir ev, yeşil bir bahçe, Ağaçlarda, kuşlarda esrarlı lehçe. Yerlerde boyun eğmiş mor menekşeler, Edâlı sümbüllerde güle işveler. Dallarda iri iri etli kirazlar, Sandım kan kırmızısı dolgun dudaklar. Armudun güçlü kolu sarmış elmayı, Rüzgâr estikçe sanki çeker halayı. Ortada koca havuz, büyük pervâne, Böcek, kuşlar, arılar; amma hengâme. Gölgelerde neş’eli kalabalıklar, Mangallarda kızaran alabalıklar... Yavaş yavaş inince akşam loşluğu, Gölgelerin, içlere işler boşluğu. Güne vedâ ederken el edip kuşlar, Terkediliş türküsü hüzünle başlar. Âniden ürpertince lôşluk, serinlik, Geri kalan kopkoyu neftî derinlik. Yalnız kalıp yüreği dağlayan bahçe, Gittikçe ıssızlaşan, ağlayan bahçe... Hâlenur Kor |