KAYBEDİŞ
Kaybediş ne mi?
Yaprakları dökülmüş bir ağacın baharı beklemesidir. Hüznün sarı kelebeklerinin uçuşmasıdır ya da göç etmesi kelebeklerin ömründen... Zamanın durup sonsuz acıya mahkum olmus gibi , sevdana kanat takıp uçuruyormuş ama ipi elinden bırakmamak için rüzgara gögüs germek gibi... Hani küçük bir kız çocuğunun elindeki renkli balon uçup gider ya gökyüzüne işte öyle bazen kaybediş renkler yavaş yavaş yok olup gider gözlerinin önünden... karanlığa alışmış birinin renkleri görmezden gelip siyaha bulamasıdır ömrünü belkide kaybetmeye alışmaktır bu. Solgun dudaklarda yitip gitmiş bir gülümsemedir kaybediş. Ne dudakların mecali vardır yeniden gülmeye ne kalbin gücü vardır yeniden sevmeye... Bazen bir rüzgarın kulağımıza fısıldadığı ihanettir kaybediş. Kulak tırmalayıcı kelimelerle geçip gider hayatımızdan öylece. Belki ulu orta yaşamak yerine aşkı , bir köşede saklanıp sessizliğe ait olmaktı kaybediş, Yalansız bir gün olsun diye saklamaktır gerçeği Gizli işler çevirirken insanın , yakalanmamak için elinden gelen her şeyi yapmasıdır kaybediş. Ve bazen her kayıp verene bir söz söyler kaybedilen; ’’Özleyeceksin; Günaydın mesajlarımı, triplerimi, uyuya kalmalarımı, sesimi, yüzümü, kokumu, yaptığım saçmalıkları, En çokta hayallerimizi... ’’ Bazen insanların duygularını destekleyen CAN dostları olur. Her anında yanındadırlar.İşte onlardan biri de Aslıhan Akyıldız. Ona sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bazen insan yaşadığı duyguların bir kaç dizesini dostlarından duyma isteği duyuyor. Teşekkürler Bahar Ertürk , Teşekkürler CAN dostum Aslıhan Akyıldız.. |
güzel bir çalışma kalemin daim olsun
kal sağlıcakla